Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ABD'nin Kuruluşu
Yenidünya” diye anılan bu topraklar, 1584 yılında İngilizlerce zapt olunmuş ve değişik zamanlarda bazı kumpanyalara ve nüfuzlu kimselere kiralanmış, satılmış veya devir olunmuştu. İngiltere’deki mezhep anlaşmazlıkları yüzünden krallığın zulmüne uğrayanlar, ana yurtlarından bu yenidünyaya göçüp kurtulmayı göze almışlardı. Ayrıca Avrupa’nın başka yerlerinde kanunca, ahlakça ve dince makbul sayılmayan kimseler de bu yenidünyaya göç etmeyi, kayıtlardan ve takiplerden kurtulmak için tek çıkar yol görmüşlerdi. Kalabalıklaşan bu topraklarda her biri İngiltere’ye bağlı yeni hükûmetçikler kurulmuştu. Zamanla bu topluluklar, İngiltere’ye bağlı olmaktan, İngiliz kanunlarıyla idare edilmekten bıkmışlar, ilk umdukları hürriyete tekrar sahip olma sevdasına düşmüşlerdi. İngiltere, kendisinden kopmaya yüz tutan bu zenginlikleri tekrar kendisine bağlamak için tedbirlere başvurmuş, buraların İngiltere ile ticarî münasebetlerini kesmemelerini sağlamak için bütün gücünü ortaya koymuştu. İngiltere, imar ettiği bu toprakların birden zenginleşen halkından yeni vergiler almaya kalkınca halk ayaklanmış, İngiltere ile bağlarını koparmış ve bağımsızlığını elde etmeyi başarmıştır. İngilizler koydukları bazı vergileri halkın ayaklanması üzerine kaldırmışlarsa da halkta bir kere hoşnutsuzluk başlamış, İngiliz askerlerinin gelmesi üzerine bu hoşnutsuzluk artmıştır. Yenidünya’nın değişik milletlerden oluşan halkı ayaklanma acemiliğini göstermeyip İngiliz mallarına karşı boykot yapmak suretiyle daha etkili karşı konulmaz bir mücadele yolu seçmiştir. İngiltere Hükûmeti, bunun üzerine Boston şehrini ambargoya almış, ötekilerin bundan ibret alıp gevşeyeceklerini sanmıştı. Çeşitli dinlerin ve milletlerin karışımı olan Amerika halkının bir araya gelip birleşip direneceğini hiç ummamıştı. Umûmî menfaat, insan gruplarını birbirine kaynaştırmıştı. Eğer Boston şehrine konulan yasak tamamen kaldırılmazsa hiçbir Amerika şehrinin İngiltere malı almayacağına karar vermişler ve bu kararlarını kesinlikle uygulamaya başlamışlardı. Filadelfiya şehrinde toplanan Amerika yetkilileri, bu kararı bütün Amerika’ya yaymayı üzerlerine almakla beraber, İngiltere kralına da bir mektup gönderip İngiltere’ye bağlı olduklarını, ancak kendilerine bir parça hak tanınmasını istediklerini bildirmişlerdir. Bu yumuşaklığı gevşeme sanan ve çıkarları için burnundan soluyan Lordlar, kısa görüşlü ve hırslı davranarak bu işi asker gücü ve kaba kuvvetle halletmeye uğraştılar. Amerikalılar da silaha sarıldılar, asker topladılar, cephane yığdılar ve ilk fırsatta düzgün ordu kurup memleketlerini korumaya hazırlandılar. Başlarına da George Washington adında bir lider geçince cesaretleri arttı. Fransa, İngiltere’nin Avrupa’daki rakibi olarak onun ne sebeple olursa olsun, kuvvetten düşmesini istediğinden, el altından Amerika âsilerine yardıma gecikmedi. İspanyollar, Amerika kıtasında sömürgelere sahipti. İlk bakışta onların çıkarı, Amerikalıların her halleriyle Avrupalı efendilerine muhtaç kalması idi. Fakat İngiltere’nin Amerika’yı sömürmekte ağır basması üzerine onlar da İngiltere’nin kendilerine bir zararı dokunmadan zayıflamasını sağlama fikrine kapıldılar. İspanyollar, Fransız’ların aylardan beri yaptığı telkine uyarak Amerika asilerine önce el altından, sonra da açıkça yardımdan geri kalmadılar. Hollandalılar da aynı kaygılar ve düşüncelerle İngiliz’lerle anlaşmayıp Amerikalılara yüz vermek durumunda kaldılar. Amerika’nın İngiltere bütçesine kazanç oluyor derken başına bela olduğu zamanlarda İngiltere, Osmanlı Devleti’nin sırtından Rusya’yı kazanmak için bu aracılık teklifine girişti. Bu zamanlar da Katerina’nın Osmanlı Devleti’nden topraklar, haklar ve imtiyazlar koparmaya yöneldiği günlere rastlamakta idi. Katerina, İngiltere’nin bu gailelerle uğraştığı günleri cür’etli atılımları için fırsat zamanı saymıştı. Rusya, büyük rakip diye İngiltere’yi görüyordu: onun dünya ölçüsünde nüfuzunun eksilmesini ve gururunun kırılmasını için için istiyordu. İngiltere haksız olduğunu kabul etmese bile yalnız kaldığını kavrayarak, Rusya ile Avusturya’nın aracılık teklifini kabul etti. Amerika’nın bağımsızlığı böylece Avrupa devletlerinin hepsinin birden tasdiki ile dünya ölçüsünde gerçekleşmiş ve kabul edilmiş oldu. Avrupa’nın sömürgeci devletlerinden her biri öteden beri Amerika’da sağladıkları çıkarları bir müddet ellerinde tutmayı başardılar ama Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmuş olmasını açıkça kabul etmekten başka çare de bulamadılar. Böylece, geniş, verimli ve zengin topraklarıyla her gün biraz daha ilerlemeye ve gelişmeye aday bir devlet meydana çıktı. Amerika’nın bağımsızlığını kazanmasında, bu savaşların başkomutanı George Washington’un savaş sırasında gösterdiği yiğitlik, akıl ve becerisinin payı büyüktü. Harpten sonra askerlerin biriken maaşlarını alamamaları yüzünden bu sefer yeni devlete karşı başkaldırmaları tehlikesini de şahsî nüfuzunu kullanıp meclisle ordunun arasını bularak bertaraf etmiş, iç savaş çıkmasını önlemiştir. Bütün bu vazifelerini yerine getirdikten sonra; memleketinde gördüğü saygı ve sevgiyi kaybetmeden ve yaptığı hizmetler için hiçbir karşılık istemeden köşesine çekilmeyi başarmıştır.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.