Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

AHLÂKTA DOĞRUNUN VE YANLIŞIN ÖLÇÜSÜ
Adalet ve diğer ahlâki değerlerin tamamı, türün yetkinliği ve maslahatı bakımından tabiatın kendilerine doğru koştuğu olgulardır. İsteğe dayalı eylem yoluyla bu olgulara ulaşmak için bütün bireylerde bu olgulara karşı bir ilgi meydana getirilerek bu ilgiler aracılığıyla gerekirler ve gerekmezler nefste dilek istek cümleleri dizisi şeklinde ortaya çıkar. O halde ahlâkta genel bir ölçüye sahip olma zorunluluğumuz yoktur. İyilik ve kötülük, beyazlık ve siyahlık ve küre ve küp olmak türünden gerçek olgulardır. RUSSELL, "Ben sadece maddî ve cismanî çıkarlarını düşünen bir birey olarak kendim için severim" ilkesine ilgi duymuş, ancak "Ben, kendi ruhunun yüce asaletini hisseden bir birey olarak kendim için seviyorum." ilkesine veya "Ben, türün genel maslahatını seven bir birey olarak kendim için seviyorum." ilkesine ilgi duymamıştır. Bir başka ifadeyle, RUSSELL, tabiatın, bireyin maddi maslahatlarına doğru olan hareketine ilgi duymuş; ancak tabiatın, bireyin rûhî ve ulvî maslahatlarına doğru olan hareketine ve aynı şekilde türün maslahatlarına doğru olan hareketine ilgi duymamıştır.
Sayfa 159 - Adalet ve diğer ahlaki değerKitabı okudu
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.