Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

48 syf.
·
Puan vermedi
Tahlil Vazifeleri 3
Bir serüvenin devamını nakşetme çabası büküyor belimizi. Hakkı verilerek yapılmış bir vazifenin, umuma izah ödevini üstleniyoruz. Katlanmak(!) zorundayız. Savaş olduğunu gördük. Bir de bu savaşa hazırlığı. Hazır olmak içinse ÖZ'ü tanımak gerektiğini kavradık. Bir soru işareti ile ( #54467784 ) es verdik ve şimdi de devam ediyoruz. Özümüz teslim olmakla mükellef. Bu mes'uliyet ise Kalu Belâ'dan geliyor. Bir ahdimiz vardı Yaradan ile. "Belâ" demiştik. Bu uğurda başımıza gelecek her musibeti peşinen göğüslemiştik. Fakat insanoğlu ihanet etti sözüne. Unutmak bir ihanet ise hepimiz birer haindik. Telafi etmeliydik bu ihaneti. Yani hatırlamalıydık. Hatırladığımız vakit sevecektik. Bunun altına çekinmeden imza atıyordu İsmet Özel. Özümüz sevgiydi. Yaradan ile yaratılan arasındaki irtibat, aşk mefhumuydu. Ölmek ciddi bir mesele. Ölümü düşünen, ölümlü dünyaya meyl etmezdi. Ortada bir de sevgi vardı. Dünya sevgisiydi. Kompartımanlar yerine oturmuyordu. Nizamı temin etmek için hatırlamak gerekiyordu. Özümüzü hatırlamak! Mistik bir dokuyu, ciddi bir tavır ile neşretmenin ne kadar zor bir iş olduğunu biliyoruz. Lakin bu işe soyunan isim alelade bir isim değildi. Hakkını veremeyeceği işe yeltenmeyen bir şahsiyetti... Sevgi bir yakınlık. Aşk ise tutku... Sevgiyi ve aşkı doğru tayin ettiğimiz müddetçe mesafe kat edebilirdik. Dünyayı değil, dünya içindekileri sevebilirdik. Çünkü aşık olan, maşukunun eserini de sever. Yaradan'ı seven, yaratılanı sever. Yaradan yarattığı dünyayı, sevgiden men ediyorsa şayet; aşık olan "Duyduk ve itaat ettik" der. Özünü bilen, savaşı gördü...
Tahrir Vazifeleri 3
Tahrir Vazifeleri 3İsmet Özel · Çıdam Yayınları · 1992321 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.