Doğal olarak insanın bu döneminin en önemli sorusu "nasıl algılandığı" olurdu. "Beni beğeniyorlar mı, takdir ediyorlar mı? Başkalarına nasıl görünüyorum?"
Ama belli bir aşamadan sonra insanın bu çırpınmadan kurtulması ve olgunlaşabilmek için, "Nasıl görünüyorum ?" sorusunu bırakması gerekiyordu.
Bu noktada insan artık yarışta değil jüride olmalıydı, altın değil sarraf kimliğine bürünmeliydi, değerlendirilen değil değerlendiren konumuna geçmeliydi. Olgunlaşma bu demekti.