Kitapta beni en çok etkileyen kısım öz-şefkat oldu. Çünkü herkese bol bol dağıttığımız şefkatimiz, anlayışımız, kendimize geldiğimizde bıçak gibi kesiliyor.
Bir düşünün; arkadaşınız bir iş kurmuş ve daha sonra işleri yolunda gitmeyip her şeyini kaybetmiş olsun. Ona gidip 'Sen zaten hep başarısız biriydin, bak bunu da başaramadın eline yüzüne bulaştırdın. Neden bu işe kalkıştın ki neyine güvendin? İşte şimdi her şeyini kaybettin! Sen bunu hak ettin. ' ve bunun gibi daha nice sözleri söyleyebilir miydiniz?
Ama kendimiz aynı durumda olsaydık muhtemelen bundan katbekat beter sözleri zihnimizde kendimize sarf ederdik. Peki neden kendimize karşı bu kadar acımasızken başkalarına karşı bu kadar merhametliyiz?