"Neden Mehmed Uzun'la bu kadar geç tanıştım?" Sorusunu yapıtın ilk başından en sonuna dek defalarca kez kendime sordum. Ancak kendime göre geç de olsa yazarın kalemiyle ve kurgu dünyasının güzelliğiyle tanıştığım için son derece memnunum.
Baz ve Kevok...
Aşkın, ölümün, aydınlığın, karanlığın, savaşın, zulmün, acının, yok ediliş ve katlediliş olgularının boyutlarını gerek metaforik gerekse realist bir kalemle ele alındığı, akıcı ve tertemiz bir üslupla gözler önüne serildiği bu yapıt, şu sıralar okuduğum en başarılı yapıt oldu, kuşkusuz. Yapıt elime geçtiği ve okumaya başladığım ilk andan itibaren etkisinden çıkamadım. Destan, türkü, ağıt gibi motiflerden yaralanarak, asıl yaşatılan gerçekleri kurgu yoluyla anlatan Mehmed Uzun'un bu yapıtı gerek orijinal diliyle, gerek çeviri metniyle uzun müddet yasaklanmış, yazara ve yapıta davalar açılmıştır.
İki farklı ve aslını tanıyamamış karakterler üzerinden gerçekler, dikta rejimi ele alınmış olup baştan sona sürükleyici bir roman yazmıştır Mehmed Uzun.
Haddim olmayarak bir inceleme metni yazmak istedim yapıta dair. Ancak ne yazsam eksik kalacak, hislerimi ve yapıtın derinliği sizler tarafından okununca anlaşılacak. Okumanıza şiddetle salık veririm. Şimdiden iyi okumalar herkese.