Hani nerde o yalancı kadınlar
Söyleşen kapı önlerinde - kalın erik kokusu
Bembeyaz örtülerde çürümüş karanlıklar
Sızıp da köşelerden ve yağmur sularından
Dökülen taşlıklara esmer, selçuki
Onlar, o hiçbir şeyden yapılmamış adamlar.
Gecelerden sabaha usulca kanayanlar
Üşümüş, yorgun ve bütün gün adres soranlar
Hangi telefonu