HAT edebiyatından bir güzelliği daha eksilttim... Tabii sayı olarak... Aslında ruha katılanlar onlar... Hasan Ali Toptaş'ın anlatımını sevenlerdenim...
.
Gecenin Gecesi'ndeki öykülerde bir gezintiye çıkmış gibi hissettim kendimi... Omuzlarıma çocukluğumu sarmaladığım YATAK'ı yükleyip, NİHAT'ın peşinden koştum annesiyle birlikte... Oradan bir FOTOĞRAF peşine düştüm, mezar taşlarının arasında... Ve VEYSEL'İN KANATLARI'nı gördüm, kahvenin buğulu camından... Ardından topallaya topallaya gerçekle hayalin sınırlarında dolaştım ŞEYTAN UÇURTMASI'nı düşmeden yakalamak için...
.
Büyülü bir dünya gibi HAT satırları... Yazının içinde uyuyakalmışım dediği satırları... Gezinmek isteyenlere selam olsun...