Genel görüşün aksine tam da olması gerektiği gibi bittiğini düşündüğüm enfes bir roman. Zweig her zamanaki gibi psikolojik çözümlemeleriyle karekterleri o kadar ustaca şekillendirip bize sunuyor ki onlarla bir oluyorsunuz. Sade ve bir o kadar da derinlikli anlatım dili beni her kitabında büyülüyor. Her hikayesinde ve romanında neden intihar ettiğini derinden hissettiren -en çok da bu romanda hissettim- kendisini yarattığı karekterler aracılığıyla kusursuzca ifade eden nadir yazarlardan. Benzerlikler taşıdığını düşündüğüm “Bir çöküşün öyküsü” adlı hikayesini bitirdiğimdeki hissettiklerim bu romanıyla başka bir boyut kazandı. Şu ana kadar altı eserini okudum, bir tane bile ‘bu o kadar iyi değil’ dediğim olmadı. Henüz tanışmamışlara zaman kaybetmeden tanışmalarını tavsiye ediyorum.