anlamak mı daha zor yoksa anlaşılmak mı?
bir başkasının ne düşündüğü mü yorar insanı yoksa ruhunun içine düştüğü çaresizlik mi?
tetikler mi mesela anlaşılmayan bir insan olmak anlayan insan olma misyonunu?
insanlar mı zordur yoksa hayat mı böyle bir zorunluluk sunar insanların önüne?
anlamak acıyı hissettirir mi?
peki bu aforizmalarla dolu çoğu karamsar bulutlardan şimşekler çaktıran kitaplar neden yazarın acısından bir parça bırakır okura?