Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mukaddime
SINIR BÖLGESİNİN ÖZELLİKLERİ Bu çalışmada esasen, modern çağda manevi tecrübenin imkanı ve modern toplumun psişesini kendi diğer gerçek benliğinden ayıran örtüyü kaldırmak için gereken keşif yolculuğu üzerinde duracağız. Yüksek manevi tecrübeye açılan geçitlerin araştırılması ve benliğin içlerine doğru seyahat, bilimin dünyasının sona erip de maneviliğin dünyasının kendisini gösterdiği yerde başlar. Bu iki dünyanın arasında, her biri çözülmemiş sorulara barınaklık eden ve ciddi sonuçları harekete geçiren söz konusu bu iki bilgi paradigmasını iki ayrı tecrübe alanına ayırıcı nitelikte bir berzah görevi gören bir sınır bölgesi uzanır. Yabancı dünyaları ayıran geleneksel berzah sembolü, sembolik perde imgesini hatırlatır. İslami bağlamda, perde varoluşun merkezindeki evrensel gizeme, ilahi vahyi, hak etmeyen ve küstah olan gözlerden korumak için görünmez bir kalkan görevi gören bir gizeme işaret eder. Böyle bir perdeyi kaldırmak dört saf imgeyi açığa çıkarır: -Karar ve seçim kavşağı; -etik ve erdemin dünyasına giriş töreni işlevine sahip iğne deliği; -bölünmüş benliğin o büyük çatlağını birbirine kavuşturan sırat köprüsü; -ve iç dünyaya, beşerî bilincin zihni murakabeye uyandırdığı, reflektif düşüncenin ve kutsal duyarlığın insan kalbinde kök saldığı, manevi tecrübenin gerçek ikametgahını ruhun kutsal zemininde bulduğu o iç dünyaya götüren büyük güneş kapısı. Bilimin dünyası ve maneviliğin dünyası iki ayrı ve farklı dünya olarak vardır. Bilimin dünyası zihnin ve duyuların bilişsel ve rasyonel dünyasını temsil eder, oysa maneviliğin dünyası manevi akıl (İntellect) ve kalbin sezgisel ve duygusal dünyalarını gösterir. Daha geleneksel zamanlarda bunlar ayrı ama karşılıklı yarar sağlayacak şekilde birbirlerini etkileyen etkileşimli dünyalardı ve bir kişi herhangi bir gizli sınırın farkına varmaksızın bir dünyadan diğerine gidebiliyordu. Ne var ki bugünün ezici bir güce sahip seküler çevresinde, bilimin ve maneviliğin bu iki dünyası, maneviliğin ilkeleriyle modern bilimin pragmatizminin daimi bir karşı karşıya gelme ve meydan okuma durumu içerisinde yüz yüze geldiği köklü bir düşmanlıkla birbirinden ayrılan yabancı dünyalardır. Bu iki yabancı ülkenin arasında, onları iki ayrı zıt gerçekliğe ayıran ve biri insan aklı ve fiziksel duyumlar diğeriyse manevi duyarlık ve kutsal sezgi olmak üzere iki bozulmamış dünya arasındaki hiç kimsenin diyarı berzah yer alır. Bu aracı konumundaki kaynağı bir baştan diğer başa geçmek, örtüyü kaldırmak, güneş kapısını açmak, uçurumun üzerindeki köprüyü geçmek ve henüz bu yola girmeyen bir kimse için erişilmez olan bir bilgi ve tecrübe dünyasına giriş töreni olarak iğne deliğinden geçmek demektir. Vahyedilmiş Kur'an'daki iki denizi birbirinden ayıran berzahı hatırlatan bu berzah, yabancı dünyalar arasındaki bir sınır bölgesini temsil eder.
Sayfa 11 - insan yayınlarıKitabı okuyacak
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.