Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
3/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitapla ilgili söyleyebileceğim tek şey Pinhan kitaplarından çok ayrıksı duran facia çevirisi. Pinhan'ın patates olduğu benim denk geldiğim ilk kitap. Ağır bir Arapça işgali ile "Türkçeye çevrilmiş. Genel olarak kelimelerin Arapçaları tercih edilmesi yanında çok nadir kullanılan zorlama seçimler de yoğunlukta. Hatta metin içinde bu tercihin yoğunluğu hissedilir derecede değişiyor sanki birden fazla kişi çeviri yapmış gibi ki bizim akademik çevrede genel kuraldır bu biraz. Eserde adı yazan ile işi yapan alt-üst ilişkisi formülüne göre belirlenir. "Ortaokul" rüştiye olarak çevrilmiş ancak iki sayfa sonra lise, lise olarak kalmış nedense, idadi denmemiş. Orta ve okul her ikisi de öz Türkçe olan kelimelerden oluşan ortaokul yerine, bugün kullanımı hiçbir yerde kalmayan rüştiye kelimesi "Türkçeye çeviride neden tercih edilir? İşin komik tarafı ortaokul Türkçe kökenli iken lise değildir, Yunancadan gelir. Aşağıdakiler gibi benzer çok örnek var, parantez içleri bana ait ve TDK'dan alınmıştır. Mağmum; (sıkıcı) Tard etmek; (uzaklaştırmak, kitapta bu şekilde kullanılmış ama TDK'da yazımı bitişik, yazım kuralı bakımından da yanlış yazılmış TDK'ya göre. Arapça tard ve Türkçe etmek birleşimi) Ferahnak; (Klasik Türk Müziğinde bir makam, Arapça ferah, Farsça nak birleşimi, başka anlamı yok TDK'da ama Nietzsche'nin TSK makamı yazmadığı kesin) Tezyinat; (süsler) Tamim etmek; (genellemek) İrat etmek; (söylemek) Melcei; (melcei kelimesi yok melce var sığınak demek, sığınağı anlamında. Türkçe kurallarına göre sesli harflerden sonra direk -i eki gelmez dere-y-i şeklinde -i eki getirilir.) Tereke; (miras) Menendi; (benzeri olmamak, Farsça) Mebzul; (bol) Tevcih; (terfi ettirmek) Malumatfuruş; (bilgiçlik taslayan) ... ve benzeri örnekler. Taş gibi Türkçe "genellemek" kelimesi dururken neden tamim etmek kullanır bir çevirmen. Daha kültürlü, bilgili görünmek mi amaç yoksa zamanın ruhundan nemalanmak mı? Galatasaray Üniversitesi felsefe bölümünde benzer bir çevirmen daha var, oda kelimenin Arapçasını tercih edip anlamayan olur diye parantez içinde Türkçesini yazar. Türkçeye çevirdiğini Türkçeye çeviren çevirmen yani. Sebep olarak da Türkçesi anlamı tam vermiyor, yetersiz kalıyor diğeri daha iyi karşılıyor yalanı ama oraya hiç girmeyelim şimdi, yetersiz kalan dil değil orası kesin. Şimdi Nietzsche'nin ağzından aşağıdaki cümleleri bize duyuran hayat başkasına neler yapmaz. "Tanrı'ya hamdüsenalar olsun" "Mevla görelim n'eyler, n'eylerse güzel eyler" (bu arada bu kadar Arapça etkisindeki çeviride Allah kelimesine denk gelmedim hep Tanrı olarak çevrilmiş. Tanrı diyenin neredeyse dinsiz ilan edildiği -ki ciddi ciddi televizyonda tartışıldı- bir dönemde bu çeviride kullanım sebebi de felsefe metinlerinde Tanrı kavramının biraz eğilip bükülmesinden kaynaklı sanırım. Genel olarak bilinçli tercih edilir, felsefe metinlerinde doğası gereği sıkça eğilip bükülen kavramın Allah kelimesi üzerinden yapılmaması için, Türkçe tercihinden değil.) Son bir "bonus" olsun bu da kitaptan. "Beni övecek adam anasının karnından doğmadı" Nietzsche'nin meşhur aforizmaları olmuş sana kamyon arkası yazısı. Pinhan mağmum ve gereksiz tezyinat içeren muharrik tercümesi ile kariyi tard etmiş anlayacağınız. Anladınız umarım.
Otobiyografik Yazılar ve Notlar
Otobiyografik Yazılar ve NotlarFriedrich Nietzsche · Pinhan Yayıncılık · 2019121 okunma
··
140 görüntüleme
HEK okurunun profil resmi
Altına bin defa imzamı atarım. Çevirmenin Nietzsche ile bir husumeti olmalı resmen kitabı baltalamış. Hadi çevirmen kitabı mahvetti pinhan editörleri uyuyor mu?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.