Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

584 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İNCELEMEYİ OKUMASANIZ BİLE KİTABI OKUYUN!!!!
Bildiğiniz gibi
Saklı Seçilmişler
Saklı Seçilmişler
kitabında gıda ile ilgili nasıl kandırıldığımızı okuduk, bununla ilgili bol bol konuştuk, düşündük. Yiyecek tüketmek zorunda olduğumuz için elimizden hiçbir şey gelmedi. Kandırıldığımızı bile bile bu gıdaları tüketmek zorundayız. Ancak bu kitapta bahsedilen ilaç konusunda yapabileceğimiz çok şey var. (Hayvanlara verilen antibiyotiklerin o hayvanın etini tükettiğimizde vücudumuza geçmesi dışında maalesef!) Tabi kitapta baş aktör yine belli ROCKEFELLER!!! Soner Yalçın kitap için baya çalışmış, araştırmış. Konuya "endüstriyel tıp" tarihiyle başlamış. Hastaya göre uygulanan tedavi yöntemlerinin nasıl yok edilip herkese uygulanan tek tip "endüstriyel tıp"ın hayatımıza nasıl dahil olduğunu okuyoruz. Bir nevi hepimizi tek yerden çıkan fabrika ürünü gibi algılanmasının nasıl başladığını ve nasıl büyük bir PAZARA dönüştüğüyle karşımıza çıkıyor kitap. Hepimiz durumun farkındayız aslında, doktora gideriz, grip olduğumuzu söyleriz ve doktor bize o dönemde hangi ilaç revaçtaysa doktor düşünmeden hepimize aynı ilacı yazar ve gönderir. Biz ilacın yan etkilerini sormayız, içeriğinden haberimiz bile yoktur. Ayrıca şöyle bir durumu öğreniyoruz kitaptan yan etkiler hemen kendini göstermiyor. Uzun süre sonra çıkan yan etkileri ilaç şirketlerinin bile bilmediğini okuyoruz. Nasıl mı? İlacı pazara sokabilmek için yapılan iğrençlikler çok net bir şekilde ve kaynaklar gösterilerek anlatılmış. İlacı onaylattırmak için dağıtılan paralar (bu paraları alan doktorlar) deneylerin kısa sürmesi ve deneyler sonrası raporlarda yapılan değişiklikler. Zaten bunlar ilaç kullanımını sorgulamak için yeterli nedenler. Konunun siyasi kısmına hiç değinmek istemiyorum, kitabı okuduğunuz zaman ne kadar çetrefilli olduğunu kendiniz göreceksiniz. Kitap bölümlere ayrılarak belirli ilaçların nasıl pazarlandığını ve zararlarını anlatmış. Bunlara uzun uzun değinmek için can atıyorum aslında ama yazıp yorumlayacaklarım çok çok uzun olacağı için kısa kesmeye çalışıyorum. Soner Yalçın şunu sormuş neden bu kadar ölçüm var ve ölçüm standartlarını kimler neye göre belirliyor. Örn: Kolestrol Ölçümü, Tansiyon Ölçümü, Diyabet Ölçümü ve daha daha fazlası. Ben Hastaneye gidip doktor tansiyonunu ölçün dediğinde başıma gelecekleri biliyorum. Normalde de düşük olan tansiyonumu görünce hemen bir iğne atma sevdasına girer doktorlar ve bunun normal olduğunu anlatana kadar akla karayı seçerim. Misal sizin tansiyonunuz normal zamanda 12'nin üstündeyse ve doktor ölçümünde bunu görürse "endüstriyel tıp"a göre artık siz tansiyon hastasısınız. Ayvayı yediniz ölene kadar ilaç kullanmak zorundasınız. Yüksek kolestrol hastalarının kullandığı haplar kalp krizi riskini arttırdığı yüzde halinde kitapta var. Yani kolestrolden değil, kalp krizinden öleceksiniz. Diyabet konusu ayrı bir olay, eğer diyabet teşhisi konulduysa ömür boyu ilaç kullanacaksınız. Yakın çevremde örnekler olduğu için yazıyorum, kolestrol ve diyabet egzersiz ve diyetle çözülebilen rahatsızlıklar. Bununla ilgili örnekler kitapta mevcut. Tabi ki son dönemde aşı olayı o kadar tartışmalı hale geldi ki buna değinmeden geçmemiş yazar. Bebeklere uygulanan aşılar ülkemizde 2 yaşına gelmeden bebek uygulanmaya başlanıyor, ancak gelişmiş ülkelerde durum böyle değil. Aşı satmak için hastalık icat ettiklerini belirtmiş. Misal "kuş gribi" aşı olan hayatlarını kaybettiği rakamsal olarak belirtilmiş. Hepimizin bildiği gibi korku yaratan salgınlar dönemsel olarak piyasaya sürülüyor. Ya da salgın haline getiriliyor!!! Amaç belli para kazanmak aşı satmak. Aşının yan etkilerini hiç girmeyeceğim burada kitabı okuyun bir zahmet. İşin kötü tarafı bizi geçtim doğan çocuklarımızı ilaçlarla, aşılarla zehirliyoruz.Annenin kullandığı antidepresanlar, uygulanan aşılar, çocuklarda dikkat eksikliği gibi nedenlerle dayatılan ilaçlar. Thamos Stephan Szasz demiş ki: "Bir çocuğa psikiyatrik ilaç verdiğinde onu tedavi etmezsin, zehirlersin" İlaçlar tedavi etmiyor, zehirliyor. Neden mi? cevabı kitapta. Kitabın son bölümünde Türkiye'de ilaç sektörü tarihi, ABD ve AB dayatmalarına ayırmış yazar. Bu bölümün en kötü kısmı biz bilmeden nasıl KOBAY olarak kullanıldığımız mevcut. Tabi bunlarla kalmamış tıbbı teknoloji, şehir hastanelerine kadar değinmiş. Dediğim gibi yazılıp tartışılacak şey çok. Benim merak ettiğim bu kitabı okuyan doktorların tepkileri. Kimse size ilaç kullanma, aşı yaptırma, doktora gitme diyemez. Amaç bilinçli olmak. Kitabı okuduğunuzda çok canınız sıkılacak, çok bunalacaksınız ancak vazgeçmeyin. Okuyun, sorgulayın, okumayanlara anlatın. Kitabı okuyup sinir olup antidepresana başlamayın sakın. İyi okumalar...
Kara Kutu
Kara KutuSoner Yalçın · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20191,442 okunma
··
354 görüntüleme
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Mide koruyucu kullanan bir arkadaşım ilacın ince bağırsaklarda bakterileri öldürmesi sonucu kendine saldıran bağışıklık hastalığına yakalandığını söyledi. Yaşadığım bölgede de çalışmayı sevmeyip uyanık geçinen insanlar manavdan gidip kasa çilek alıp bahçe ya da tarlasının kenarında bahçeden doğal diye satış yapıyorlarmış. İnsanı sevme ve değer verme merkezli bütün dinlere baktığınızda ve dinler uğrunda milyonlarca insanın kanı dökülmüş. Yerel yönetimlerin güçlü olduğu merkeziyetçiliğin daha az etkin olduğu yönetim biçimleri gelmeli diye düşünüyorum.Muhtarım ve belediye başkanınla karşılaşma olasılığım daha yüksekken kimdirler necidirler bilmiyorum buna karşın merkezdeki benden hiçbir zaman haberi olmayacak ve ulaşamıyacağım bir kaç adamı akrabalarımdan daha iyi tanıyorum.Vatandaşsal kaynaklı sorunlarımın çözümleri için şehir kurumları kullanma kılavuzu bilgisinden ne teoride ne de pratikte bîhaberim.. Tv olayı da çok saçma, bir yerde bana çok uzak bir yerde muhtelif bir olayı izlemek beni huzursuz etmekten başka bir amaca hizmet etmiyor.. Tüm bu insana değer vermeyen sistemlerin içinde hastalandığımda bir umut iyileşirim diye tüm saflığımlla ilaçlara güveniyorum. Seneler evvel üniversite hastanesinin birinde rutin kontrollerime gittiğim günlerden birinde doktor kapısında janti görünümlü ve bond çantalı kadın ve erkekleri farkettim sıramı beklemekten yorulmuştum ve doktorda hasta görmekten sıkılmış olacak ki ilaç mümessilini aldı odaya ama kapı aralık kaldı ve ben ilk defa doktorun adına ettiği Hipokrat yeminini o zaman sorguladım ilaç ticareti dönüyordu içerde.. Modern insanın kurumlara ve otoritelere güveni kalmadı bundan sebep kendi kendimizin hekimi, öğretmeni hatta dert ortağı olmayı yeğliyoruz. Bişi dikkatimi çekti bugün, profilimde paylaştığım ve en çok beğeni alan alıntının konusu yalnız kalmak ve yaşamak temalıydı. Toplum mühendisleri ne zaman görecekler acaba bireyleri getirdikleri hali.. İnceleme kadar uzun oldu amaaan ben kendim için yazıyorum ama gene de okuduysanız yılın sebat ödülünü buyrun size takdim ediyorum🏆
Cheshire Cat okurunun profil resmi
Tabiki okudum :) hep derim yek tip haline getirmeye çalışıyorlar bizi kimseye tahammül edemez hale getirdiler yalnız kalmak bu yüzden önemli hale geldi :) ben umutsuz değilim öğrendikçe bir şeyleri düzeltme şansımız var :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Kamile, henüz okumadım, ama en müsait bir zamanda detaylıca okumak istiyorum. Saklı Seçilmişler'i ve diğer kitaplarını okudum ve bu da dikkatimi çekti. Şimdiden emeğin için teşekkür ederim.
Cheshire Cat okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim :) kesinlikle kitabı çok vakit geçirmeden okumalısın :) es geçmeyeceğini tahmin ediyorum zaten :)
1 sonraki yanıtı göster
Adar Koç okurunun profil resmi
Zaman ayırıp emek sarfettiğiniz için okur olarak teşekkür ederim. Fakat Soner Yalçın bu eserleri oluştururken Prof. Hekimlerden bayağı destek alıyor. Kendisi bir Prof doktor değil. Ilaclar hakkında net bir şekilde konuşacak biri de değil. Kendisi daha çok Tıp bilimine siyasi doktrini enjekte etme çabasında. Dolayısıyla pek samimi görmüyorum kendisini bu Tıp konusunda yaptığı( destek aldığı) eleştiriler için. Siyasî maşa kullandığı için pek dikkate alınmıyor. Sağlık alanında çok sıkıntılarımız var kendimde görüyorum hastanelerde. Elbette eştirirler bazen yerini buluyor. Tıp konusunda yaptığı değerli çalışmalar eşliğinde çıkarımlarda bulunan eleştirilerde bulunan bir Prof var.
Adamın Biri Doktora Gitmiş... Gidiş o Gidiş!
Adamın Biri Doktora Gitmiş... Gidiş o Gidiş!
Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Cheshire Cat okurunun profil resmi
Öncelikle zaman ayırıp okuduğunuz için ve verdiğiniz tavsiye için çok teşekkür ederim :) kitabı okuduğunuz zaman zaten soner yalcın ben bu işi biliyorum öyle yazdim demiyor. Yaptıgı araştırmalar ve kaynaklar üzerinden derlemiş kitabı. Açıkçası ben bu işi biliyorum diye yazsa bende okumam zaten :) tabi ki işin siyasi boyutu var hemde çok büyük ben sadece incelemede o konuya girmek istemedim çünkü çok çok uzun bir inceleme olacağı gibi kitaptaki her şeyi yazmak bana mantıklı gelmedi :) Yinede ciddiye alıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim:) ıyi okumalar dilerim:)
Bünyamin okurunun profil resmi
İncelemeyi kitabı okuduktan sonra okuyacam öyle daha güzel oluyor. Kitap şu an elimde okuduğum kitabı bitirince başlıyacam :)
Cheshire Cat okurunun profil resmi
Iyi okumalar dilerim :) bencede daha sonra okumak daha güzel oluyor :) ama fikrinizi paylasirsaniz sevinirim:)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Derya K.. okurunun profil resmi
Başladım bile teşekkür ederim ☺️
Bünyamin okurunun profil resmi
Kitabı dün bitirdim. Incelemenizi kitabı okuduktan sonra okuyacağımı söylemiştim. Çünkü öyle daha güzel oluyor :) Kitabı çok güzel anlatmışsınız. Okumakta tereddüt edenlere bu incelemeyi tavsiye edebilirim. Emeğinize sağlık. Çok güzel ve değerli bir yazı olmuş. Hatta kitabın tanıtımı için bile kullanılabilecek bir inceleme olmuş.
Cheshire Cat okurunun profil resmi
Yorumunuz için çok teşekkür ederim tabi vakit ayırıp okuduğunuz için de teşekkür ederim :)
1 sonraki yanıtı göster
Derya K.. okurunun profil resmi
Sizin bu incelemenizi görünce okumaya karar verdim. Çok güzel anlatmışsiniz. Okumazsam olmaz.
Cheshire Cat okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :) muhakkak okuyun derim zaten :)şimdiden iyi okumalar
Kitap Kâşifi okurunun profil resmi
ROCKEFELLER ( Rakı felan bahane) ROCKEFELLER sadece bir sembolden ibaret. Elbette inkar etmiyorum, bu örgütlerin en çok beslendikleri şey de; Fanatizm ve sembolizm! Yok edici, ayrılmaz iki kardeşler ve insanların da hepsinde bu hastalık var, insanlar bu hastalıktan kurtulmadıkça, hiçbir şeyden kurtulamaz! Haydi iyi uykular Türkiyem..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.