Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

195 syf.
·
Puan vermedi
youtube.com/watch?v=1B9zktN... loop'a alıp dinlenilmesi lazım bir şarkıyla başlamak istedim. esasında şarkının kitabı özetlediğini düşündüysem de birkaç şey yazıp kısa kesmeye gayret edeceğim. orhan pamuk bu romanı, 1988 yazında yaşadığı adanın yakınlarında çalışan kuyucu ustasıyla çırağının ilişkisine tanık olduktan sonra kaleme almış. kuyucu ustasıyla çırağın ilişkisi ilgisini oldukça çekmiş zira orhan pamuk'un babasıyla ilişkisi çok sıkı bir bağla bağlanmamış. korkutan ve sahiplenici bir baba tipi yokmuş karşısında; kimi sebeplerden evi terk eden babanın yoksunluğu neticesinde baba-oğul ilişkisine ilgi duymuş bunun evvelinde zaten bildiği oedipus kompleksiyle ilişkilendirdikten sonra kuyucu ustasının kendisinden elektrik istemesiyle derin bir sohbete dalmış ve nihayetinde bu eseri yazmış. eserin türkiye'nin batı komşusu yunan ve doğu komşusu iran mit-efsanelerinden beslenmesi oldukça ilgi çekici bir yan. bu iki ülkenin arasında bulunan türkiye'de kendine yer bulmuş olan kırmızı saçlı kadın'la birlikte sührab'a üzülüyor, kızıyor; rüstem'e sinkaf ediyor, ender'e hınçla bakıyoruz. kitabın esasında tek işlediği konu baba-oğul ilişkisi değil. bununla birlikte kadın-toplum, birey-devlet gibi vurgulara da sahip. kırmızı saçlı kadın bölümünde, hikayeyi gülcihan hanım'ın ağzından dinliyoruz. bir gün arkadaşlarıyla aynı masada oturan gülcihan hanım gibi bir hanımefendi daha vardır. ancak bu hanımefendinin saçı gülcihan hanımınki gibi boya değil, doğaldır. bunun üzerine toplumdaki "vahşi, korkutucu, dominant, avrupai özentisi" yakıştırmalarıyla yargılanan kadın tipini bir etiket haline getirmelerinden rahatsız olacak olan ve bunun ön tahminini yapan kırmızı saçlı kadın, doğal kızıl saçlı kadınla sohbet ederler. doğal kızıl saçlı kadın, saçlarının doğal olduğunu, çillerinin olduğunu ve yeşil gözlerinin de yine doğuştan tüm kızıllara verildiği gibi kendisinde de bulunduğunu söyler. kendisini güçlü imajıyla tanımlayan ve dahi tanıtan gülcihan hanımsa şöyle der: "ben kırmızı saçlı olmayı tercih ettim." bu cümlenin bu topraklarda 1988 yılının da zihniyle düşünülünce ne denli özgüvenli ve yere basan bir cevap olduğunu tahayyül edebiliyoruz. gülcihan hanımın bu sohbet sonrası kınayla saçını boyaması, yine toplumsal anlayış bağlamında kadının yahut belki bireyin normlara karşı duramayacağının dursa dahi bunda muhakkak ketlenmeye uğrayacağının göstergesi. bununla birlikte, gülcihan hanımın yaşının büyük olmasını yalnızca oedipus için yahut şehname için bir uyarlama olarak görmek kısmen haksızlık yapmak manasına da gelir. kadının yaşının büyük olması, tecrübeli olması da yine anlatım için kurguladığı bir teknik, zamanın ilerlemesini daha olgun bir bakışla da dinleyebildiğimiz bir bölüm sunan orhan pamuk'un harikulade eserini okurken aklıma başka eserlerinde buna ne kadar yer verdiği de geldi elbette. sessiz ev'de nilgün'ün okuduğu bir kitaptı örneğin babalar ve oğullar-turgenyev. bu kitabın yalnızca bir uyarlama olduğunu söylemek kuru bir kurgu olarak tanımlamaktan başka bir şey olamaz. kısmen bir bilinçaltı romanıdır, bir otobiyografi kurgusudur diyebiliriz yahut ben derim. kitapta hoş olmayan muhakkak birçok cümle vardı ancak beni en çok rahatsız edense orhan pamuk'un kitabı açık seçik 22. bölümde izah etmeye çalışması oldu. henüz ilk bölümlerdeyken dahi cem'in ustasına oedipus'u anlatması gibi bir ipucu zaten söz konusuyken üstüne defalarca oedipus'u sonra yetmezmiş gibi şehname'yi ve o da yetmezmiş gibi tüm bunlarla birlikte aynı örgüyü bu denli göze sokması bir miktar anlaşılma kaygısını da ortaya koyuyor.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,5bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.