Tarihi bir kitabı yazan kişinin yazdığı konulara ve kişilere karşı önyargılı olmaması, kaynağının sağlam temellere dayanması ve sunduğu kanıtların okuyan kişiye inandırıcı gelmesi gerekir. Bu kitapta ise yazdıklarımın hiçbirisi bulunmamakta.
Kadir Mısıroğlu'nun cumhuriyete duğduğu nefret ve öfke tamamıyla kitaba tesir etmiş . Sanki gerçekte olmasını istediği durumların kitaba dökülmesini istemiş gibi duruyor.Kullandığı kaynaki bilgilerin ise hiçbir geçerliliği bulunmamakla birlikte doğruluğu şüphe uyandırıcı. Bu da kitaba komplo teorisi havası vermiş gibi.
Kullandığı kanıtlar ve söylemlerle birlikte Lozan Antlaşmasına "hezimet" imasında bulunması ise gerçekten komik durmuş. Zira "hezimet" savaşı kaybeden taraf veya taraflar için kullanılır. Biz ise kaybeden tarafta değildik!