ABD'de insanlar özgürce yaşarken bir terör örgütünün yapmış olduğu darbe sonucunda ülkenin yönetimi değişmiş, askeri diktatörlükle yönetilmeye başlamış ve bunlar koyu Hristiyan oldukları için de en büyük darbeyi kadınlar almıştır. Kadınlar çalışamaz, üstlerinde hiçbir mal varlığı olamaz, erkeklerin yanında izinsiz konuşamaz, yiyemez, okuyamaz, para harcayamaz, gerçek isimlerini söyleyemez. Üstelik artan terör saldırıları yüzünden kullanılan kimyasal silahlar sayesinde doğurganlık azalmış, çok az kadın doğurganlık özelliğine sahip olduğundan bunlar özel olarak ayrılarak "damızlık" görevleri için eğitim alarak çalışmaya başlamıştır. Düzene direniş gösterenler idam edilerek ibretiâlem için cesetleri günlerce asılı bırakılır ve aralarında doktorlar ve bilim adamları da vardır. Kadınlar belli sınıflara ayrılmış, mavi elbiseli kadınlar Komutanların eşleri olup ev işlerine bakacaklardır. Hizmetçiler yaşlı ve kısır kadınlardan oluşuyor, yeşil giysi giyerek Martha adı verilmiştir. Kırmızı eldiven, kırmızı elbise giyen genç kadınlar da damızlık kızlardır. Bunlar sadece yüksek rütbeli erkeklere aittir. Damızlık kızları eğitenlere de Teyze denilmektedir. Daha alt sınıftaki kadınlar sıradan erkeklere verilir eğer bunlar hiçbir sınıflandırmayı kabul etmezlerse ağır işlerde çalıştırılmak üzere kolonilere gönderilir. Ülkedeki üst rütbelilere Komutan, gizli polislere Göz, ülkenin sınırlarını genişletmek, korumak görevi verilenlere de Melek adı verilmiştir. Okuduğumuz bu kitapta, kadınların devlete karşılıksız hizmet ve itaat etme zorunluluğunu anlatırken, şu anda bile bazı ülkelerde bu durum yok mu sizce? Çalıştırılmayan, peçeli çarşaf veya burka ile yüzlerini saklayarak dışarıya çıkmak zorunda kalan, okutulmayan, satılan kadınlar. Afganistan'da Talibanların kadınlara yaptığı zulüm mesela. Sadece Afgan kadınları mı? Dünyadaki birkaç ülkedeki kadınlar böyle değil mi? Ve maalesef ülkemizin belli kesiminde kadınlara böyle davranılmıyor mu? Damızlık kavramı nerede var diye sorabilirsiniz? Erkek çocuk doğursun diye ikinci kadın almalar, kadın kısır diyerek üstüne kuma getirilenler, yaşlandı bu doğuramaz diyerek başka kadın almalar. Bunlar damızlık olmuyor mu sizce? Damızlık Kızın Öyküsü bana göre bir Körlük, bir 1984 değildi elbette ama yine de okunmalı diye düşünüyorum. Umarım gelecekte biz kadınlar dünya döndükçe özgürce yaşamaya devam eder ve ataerkil toplum sadece tarih kitaplarında yer alır. Not 1: Kitabın devamı Amerika'da çıkmış. Bizler de fazla beklemeden kısa zamanda okuruz diye düşünüyorum. Not 2: Çeviri konusunda oldukça sıkıntılı. Okurken beni öyle zorladı ki anlatamam. Bazı satırları anlamadan okuyup geçmek zorunda kaldım.

Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nuray Takaz Durmuş