Kutluk Alp Gökbörü isimli yazara göre şehirlerin, kasabaların, nahiyelerin,
köylerin, dağların, ovaların, göllerin, ırmakların isimleri de değiştirilmeli,
Türkçeleştirilmeliydi. Bunlara Türk büyüklerinin isimleri verilebilirdi. Yazarın bu
hususta birkaç tavsiyesi de vardı. Meselâ Ankara “Atakent”, İstanbul “Fatihkent”, Bursa
“Osmankent”, Diyarbakır “Gökalpkent”, Çanakkale “Anıtkent”, Erzurum “Baturkent”
olabilirdi.549 Atsız biraz daha ileri gidecekti. Anlaşılıyor ki ona göre şehir, kasaba, dağ,
ova gibi yerlerin isimlerini değiştirmek yeterli olmazdı. Yarısı Türkçe, yarısı Arapça mı
yoksa İtalyanca mı olduğu belli olmayan “Türkiye” ismi de değiştirilmeliydi. Atsız’ın
tavsiyesi ise çok net ve ona göre bütünüyle Türkçeydi: “Türkeli”.550 Bu kadar değil
elbette. Atsız’ın ve Türkçülerin kelime türetme meselesinde de tavsiyeleri, uyulmasını
istedikleri bazı prensipler vardı.