Hem tebessüm ettim, hem de durumun vahametine bir kez daha üzüldüm Resul Hocam.
Sürümden kazanalım derken, eve mağaza açtırdılar, biz de ucuza satın alalım derken, internet sitesinden başlamak üzere, reklamcıları, firmaları, kargo şirketlerini vs. bir bir zengin ettik. Sonuç satan memnun, alansa ömrü yeterse harcadığının faizini olsun ödeyebilme kararlılığı gösteriyor :)
Oktay Taftalı'nın tespitine katılmamak mümkün değil, neredeyse ara sokağın bile kalmadığı üstüste evlerde, birbirinin yüzünü görmeden yaşayan yüzlerce insanın içine düştüğü 1+1 kuyuları hesap edersek, mutsuzluk bile o günün mesaisi gibi duruyor.
"hırslarım için edebiyatı kullanmamam gerektiğini bana anlatabileceğinden eminim :))"
Demişsiniz ya, bu bilgiye hepimizin ihtiyacı var :)
Çok keyifliydi, emeğiniz vefa bulsun.