Bu kitabı neden okumalıyım ki diye kendime sorduğumda cevabın kitabın kapağında saklı olacağını bilmiyordum. Kapağın üst kısmında şu cümle yazılı:
"Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." -Cemil Meriç-
.
Bu cümlenin beni sarsması ile okuma serüvenine atılmam bir oldu. Kitap ilerledikçe Allah Allah deyip şaşkınlığımı ifade etmeye çalışıyordum. Zira Payot'un iradenin terbiye edilmesi yolundaki öğütleri hiç de yabancı gelmiyordu. Çoğunluğu belki de hepsi İslamın öğretileri ile uyuşan tavsiye niteliğindeki adımlar kafamda başka bir sorunun oluşmasına sebep oldu. İslam ile örtüşen bu temelleri kaleme alıp dünyada büyük yankı uyandıran Payot acaba neden, nasıl müslüman ol(a)mamış?
.
Jules Payot'a göre irade terbiyesi, ilkokulda ahlak eğitimi ile başlar. Bu cümleye benzer bir sözü Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası'nda okuduğumu hatırlıyorum.
Necip Fazıl Üstadın dediği gibi "Ahlak fikrin kendisidir."
İradesini kontrol altına alabilen bireyler yetiştirmek için ahlaklı toplumun temellerini atmak gerekir. Ancak bununla beraber bir fikir inşası mümkün olur