Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

'Diyarbakır Halkına Eziyet Edeni Yakarım' Tüm teşkilata verilen emirdi bu. Biz polisler emir komuta zincirinde çalışırız. En üstte bulunan amire ulaşmak için sırasıyla bir üstümüzden başlar, birer basamak giderek en tepedeki amirimizi görürüz. İşte en alt kademede bulunan memurun bir üstü oradan sıra takip etmenizi gerektirecek tüm sinsile mecburiyetini kaldıran bir emniyet müdürüydü Gaffar Okkan. Doğu görevinde çalıştığım ilin sınır komşusu olan başka bir ilin emniyet müdürüyken bulunduğum ile ziyaret için geldiği zaman görmek için sokaklara koşar merakla kendisini izlerdik. Yeşilçam sanatçılarını aratmayacak şıklıkta giyim tarzı, korumasız halk arasında dolaşması, aracını şoförsüz kullanması daha bir çok tavrı tutumu alışılmışın dışında lüks gelirdi bize. Tıpkı kendisinin teşkilata lüks geldiği gibi.. 24 Ocak 2001, saat 18:50 telsiz kayıtlarında ilk selası verildi; 'Merkez, merkez! Saldırıya uğradık, saldırıya uğradık… m: Olay yeri neresi? Yaralı polis: Şehitlik mevki m: Zayiat var mı, zayiat var mı? Yaralı polis: Şehidimiz var. m: Sayın 3310'un durumu ne? Yaralı polis: Başımız sağ olsun...'' 3310, Okkan'ın telsiz koduydu... Kitap, Diyarbakır'ın hatta belki de Türkiye'nin en sevilen müdürünün Gaffar Okkan'ın hikayesi. Sekiz evladımızı toprağa verdiğimiz bu günde tüm şehitlere tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.. Dualarımız onlarla olsun.. Keyifli okumalar...
··
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.