Teresa Medeiros, tarihi aşk türünde okumayı en sevdiğim yazarlardan biri. Yazarın eğlenceli tarzını ve zeki ve esprili karakterlerini çok seviyorum. Güzel bir tarihi aşk kitabı okumak istediğim için de direkt yazarın okumadığım bu serisinin ilk kitabına başladım. Başkarakterimiz Sterling, bir kaza geçirip ormanda bayılıyor ve hafızasını kaybediyor. O ara ormanda olan Laura da Sterling'i görüyor ve bilin bakalım yerde yatan baygın bir adam görünce ne yapıyor? Yardım çağırıyor zannettiyseniz, dünyanın en iyi kızı Laura'yla tanışmamışsınız demektir! Laura gidip adamı öpüyor. Ya niye? Nİ-YE? Tutup da baygın bir adamı öpmenin amacı ne? Evli mi, bekar mı bilmeden, rızası olmadan birini öpüp sonra da "Ben hayatımda hiçbir erkekle samimi olmadım, ben dünyanın en iyi kalpli kızıyım." havalarında gezmek saçmalıktan başka bir şey değil. Tabi Laura'nın yaptıkları burada da bitmiyor. Acilen bir kocaya ihtiyaç duyduğu için adamın hafızasını kaybetmesinden yararlanıp sen benim nişanlımsın diyor. Tekrar etmekte bir sakınca görmüyorum: Evli olup olmadığını bilmeden! Belki adamın bir karısı var, belki nişanlısı var, yahu belki adamın sevdiği başka bir kadın var! Ciddi ciddi fırsattan yararlanıp adamla evlenmeye karar veriyor. Sterling'in, hafızasını kaybettiği yetmezmiş gibi bir de başına bunlar geliyor. Tanımadığı bir kadın kendisiyle evlenmek istiyor ve bu kadının kardeşleri ve çalışanları, hiçbir suçu olmadığı halde ondan nefret ediyor. Adam tüm kitap boyunca kötü hiçbir şey yapmıyor. Ama lakabı 'şeytan'. İnanılmaz ama gerçek. Halbuki Sterling, bu kitaptaki tek iyi karakter. Ama niyeyse Laura bir melekmiş gibi gösteriliyor. Kendi refahları için başka bir adamı kullanan Laura! Eh, yazar ile benim, melek-şeytan kavramından anladıklarımızın aynı olmadığı çok açık! Bir de Sterling'in üvey kardeşi ile en yakın arkadaşının hikayesi var ki en kötüsü o. Bu ikiliye de ufacık değinmek istedim zira Sterlin'in en yakın arkadaşı olan adamdan nefret ettim. Geçmişte yaptığı bir şey için öyle bir açıklama yaptı ki bir ara kulaklarımdan alev çıkacak sandım. Rezil herif! Kitapta eğlendiğim ve sevdiğim yerler olsa da verdiğim puanın tamamı Sterling için. Öfke duyduğu olayların tamamında haklı olan ama şeytan diye nitelendirilen bu adam, bugüne kadar okuduğum tarihi aşk kitaplarındaki en iyi erkek karakterlerden biri. Asla hakkını yedirmem Sterling'in, işte o kadar!

Unutulmaz ÖpücükTeresa Medeiros · Pegasus Yayınları · 2013153 okunma

·

225 görüntüleme

Berfin Küpeli

@AuroraF ·

19 Nisan 2021 18:24

Çok haklısınız, Laura tam bir şeytan! # Sterling’in hakkını yemeyin

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Baştankara