"Sır mı? A, evet sır... Doğru, kabul etmek zorundayım ki, bunu öğrenmeyi hak ettiniz. Sır, memur X, sır hiç bir şeydir, kesinlikle hiçbirşey! Hatırlarsanız, bu daha önce de söylenmişti size, en azından sezdirilmişti; ama siz inanmak istemediniz, kulak asmadınız size söylenenlere. Sır diye bir şey yoktur; olduğu sanılır yalnızca. Daha doğrusu, içi boş bir kutudur sır. Herkes o kutunun içini kendince doldurur. Kimisi paha biçilmez bir elmas olduğunu sanır orada, kimisi için için yanan bir kor parçası, kimisi eski bir meşin top... Ama, işte bakın, o kutunun içi boş, bomboş! Hakikat işte bu kadar basit aslında: O kadar basit ki, insanın inanası gelmiyor. Komik, değil mi? Sır, memur X, sır hiç bir sırrın olmamasıdır."