Kasırganın
sıfır noktasında
tâ ilk baştan beri
bir kuşun etrafına koku yaydığı gibi tertemiz fışkırıyordu kan
ve de insan şeklini alıyordu canavarlar
Ne kadar da anlamlıdır anlaşılmayan olan
Sonra da soyumun tüm rüzgarı geldi birer birer
oğlanlar şişkin yanak
ve de Denizkızlarına benzer geniş kuyruklarıyla
ve derileri kalın pullarla kaplı diğer bazı
sakallı eski tanış yaşlılar
Ve bulut ayrıldı ikiye Bu da yeniden dörde
ve geriye kalan azı estiler de yolladılar onu Kuzeye
Ve geniş ayaklarıyla sulara bastı o kibirli Kule
Parladı ufkun çizgisi
belirgin ve de koyu ve geçilmez.
Bu ilk ilâhi
VE BEN yüz yıllarca önce olduğumdaki Ben
ateşin içinde hâlâ yeşeren elle yaratılmamış olan Ben
parmakla çekti uzaktaki çizgileri
bazen sertçe yükseklere çıkan
bazen de biri diğerinin içinde
yumuşak eğrilerle
akıl gibi toprak koktuğunu
hissettiğim büyük karalar
Öylesine gerçekti ki,
toprak takip etti beni adım-adım
bazı kuytularda daha kızıllaştı
bazı diğer yerlerde bol küçük çam iğneleriyle