Frankfurt Okulundan Adorno ve Horkheimer’in, verili kültürün yeniden üretim sürecini üstlenen sistem olarak belirlediği ‘Kültür Endüstrisi’ kavramını yine Oskay; ‘Egemen insan ile bağımlı insan arasındaki egemenlik ve bağımlılık
ilişkisini etkinleştiren kültürel hegemonyanın bir uzantısı’
olarak tanımlar. Oskay, yeni toplumsal ilişkiler dönemindeki belleksizleşmiş çağdaş insana, kendi hayatını gerçekleştireceği dönüşümler ile reel yaşamda anlamlandıramasa da,
Adorno’nun belirttiği gibi bulvarlarda, cafélerde ve özel yaşamın son sığınağı olan evinde ‘anlamlandırma’ olanağı
sağlandığını fakat bu anlamlandırma, reel dünyadan zaman ve mekanca uzaklaşıp reaktif bir içselleştirilmiş dünyaya
çekilerek yapılan bir anlamlandırma olduğunu söyler.