Bir nesli yok eden kitaplar
Ülkemizdeki edebiyat seviyesinin toprak altına inmesinin sebebi olarak 2 türü gösterebilirim:
1-Ergen aşk romanları
2-Kişisel gelişim kitapları
Bence öncelikle bu ülkenin çocuklarındaki aşk açlığını önlemek istiyorsak ergen aşk romanlarını toplatıp geri dönüşüme atmamız lazım. Okuyup okuyup "ben de kime abayı yaksam acaba" diye aranıyorlar ondan sonra hüzün, hüsran, intihar, cinayet türlü saçmalık.
Kişisel gelişim her ne ise onu da bir anlamak lazım. Kişisel olarak gelişmediğini, eksik kaldığını düşünüyorsun ve senle son derece alakasız bir hayat yaşayan birinin yazdıklarıyla tamamladındığını hissediyorsun... Olaya gel! Hiç mi etrafında bir insan yok akıl alabileceğin. Kendin ibret alamıyor musun? İlla birilerinin yazdığı "önce kendinle barış sonra herkesi affet" tarzında satırları mı okuman gerekiyor (zaten başka bir bok da yazmıyorlar) ??? Bu mudur yani bu kadar mı gerizekalısın?
Şu iki kitap türünü kitapevlerinden jiletle kazımazsak ben bir sonraki neslin çok daha embesil olacağına inanıyorum şekerim. Kendim için bir şey istiyorsam iki gözüm önüme aksın ayol nesiller eriyip gidiyor!!! Bir nesli yok etti bu kitaplar bir nesil daha gitmesin!
·
54 görüntüleme
Özlü sözler üzerinden alıntılar yaparak gaz vermeyi amaçlayan 'sen yaparsın aslan parçası sen çok özelsin' cinsinden sözleri yazan her kitabı kişisel gelişim türü diye satarlarsa olacağı budur, halbuki gerçek kişisel gelişim herkese lâzım, örneğin bir insanın iletişim üzerine kendini geliştirmesi, en basitinden 'hayır' demeyi öğrenmesi bile hayatında büyük fark yaratabilir, şimdi bu da kişisel gelişim diğeri de, önemli olan kalite ve nitelik.
1 önceki yanıtı göster
Şekerim iyi niyetli söylüyorsun anlıyorum ama kişisel fikrim o da gereksiz. Bir insan hayır demeyi bir kitapla öğreniyorsa yani ben bunu anlayamıyorum. Herkesin bir kişiliği vardır. Olaylar ve yaşadıklarıyla öğrenir. Bir hikayeyi okuyup çıkarım yapmak daha zekice. Ama "hayır demeyi bilmelisin" tarzında kurgudan uzak metinleri okuyup "aaa evet" diyorsa bir insan kişisel gelişimine önem veren biri olduğunu değil son derece manipulasyona açık biri olduğunu gösterir. Kişinin kendiyle ilgili ikna mekanizması bu bakadar basit olmamalı bence.
1 sonraki yanıtı göster
Kişisel gelişim kitaplarını bir türlü sevemedim. Bana çok saçma geliyorlar nedense. Bu kitapların sayısı piyasada o kadar çok ki. Birde o saçma sapan aşk romanlarını okuyanların büyük kısmı ergen. Zaten ancak o tür kitapları okuyabiliyorlar. Çünkü hayalleri o kadar.
Ayrıca kalite kimin umrundaki, popülerlik çağımızın hastalığı olmuş. Misal sırf popülerler diye çağrı taner ve şeyma subaşı kitabımsı bir şeyler yazmadılar mı? Ve bunları alan insanlar olmadi mı? Maalesef oldu.
Salak olana çare yok
hercai kitabını oku ben acı çektim sen de çek :D
kitapta bir yer var kusacaktım. üzerinde beyaz gömlek vardı yağmur yağdı kasları çıktı :D inş bunu ergen yazmıştır
Hakan Mengüç duymasın bunları adam bu sayede zengin oldu...
O ney olduğunun fardında bile değil ayol ben neyim ne değilim diyerek dolanıyor ortalarda
Eğer bu neslin sahip olduğu yaşam hızına bizler de sahip olsaydık, eminim onlardan farklı hareket etmezdik. Şikayet edilen durum Türkiye için değil, dünya için geçerli.
Genel olarak yani istisnaları saklı tutarak katılıyorum katılmasına da, hadi dediğin türden kitaplar olsun, okuyan mı var diye sorasım gelir?
Bende kişisel gelişim kitaplarına hiç ısınamamışdır. Hep aynı şeyler i söyler durur. Diğer türü zaten hayatta okumam.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.