Ve bir akıcı kitabın daha sonuna geldim, Deniz Yelkencioğlu, bir taşra kasabasının kütüphanesinde duvara asılı deniz feneri resmine bakıp bakıp hayaller kurar.Annesi kardeşini de alıp gidince babasıyla kalır.Sevdiği kız tarafından terk edilince dünyası başına yıkılır sonra taşrayı terk eder.Artık farklı kimliklerle farklı deneyimlere yetkenler açar, otoyollarda, uzak çiftliklerde, herkesin unuttuğu kentlerde kurduğu yeni yaşantılarda başına gelmeyen olay kalmaz.Hayatını yarınlarını düşünmeden sürdürür.Kendine şu soruları sorup durur; Nereye gidiyordum, hayattan ne bekliyordum? Daha kaç beyaz sayfa kirtelip yırtıp atacaktım? Daha kaç denizde boğulacaktım? Hangi uzak kıyıya vuracaktım? Kaç parçaya ayrılacaktım? Kaybettiğim ruhumu nereden bulacaktım? Sizlerde okuyun Deniz Yelkencioğlu'nun hayatına ortak olun, tavsiye ederim, her daim kitapla kalın.