Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
·
Beğendi
Simone de Beauvoir İkinci Cinsiyet'te bizi kadın haline getiren şeyi tarih­sel, sosyolojik, antropolojik, psikolojik bir açıdan inceler.nFakat bu disip­linlerarası yazının gerisinde felsefi bir argüman durur. Bu argüman "başka­lık" mefhumuna, bu mefhum içinde yapılan bir aynına dayanmaktadır. İkinci Cinsiyet'in başlarındaki sert eleştirel ton kadınlık durumunu aşmış bir kadının aşamamış olanların suratına hakikati çarpmasını andırır. İkinci Cinsiyet'i devrimci bir kitap kılan şey "özel bir kadınlık durumu" ol­duğunu olumlamasıdır. Bu durum, "ikinci cinsiyet olma" durumudur. Bu du­rum gündelik hayatta belli bir kadın kişiliği oluşturur ki, Beauvoir ondan eleştirel bir biçimde söz eder. Fakat son kertede bu kişiliği de kurmuş olan şey tarihsel kadın kimliğidir. Ünlü "kadın doğulmaz, kadın olunur" sözünün duruma ilişkin verdiği ipucu, onun tarihsel, toplumsal, kültürel olduğudur. Bu sözün tam kalbinde elbette gizil bir biçimde sonradan "toplumsal cinsi­yet" adını alacak olan fikrin ta kendisi bulunabilir. Kadın denen yaratığı üre­ten şey doğa değil, bütünüyle uygarlıktır. Hepimiz dünyaya birtakım özellik­ler taşıyarak geliriz: Gözlerimizin rengi, saçımızın cinsi, cinsel organlarımız, hormon dengelerimiz, zihinsel, duygusal eğilimlerimiz, yeteneklerimiz farklı­dır. Ama bu özelliklerin, eğilimlerin ve yeteneklerin biçimlendirilmesi ve on­lara değer biçilmesi toplumsal ve tarihsel koşulların ürünüdür.
İkinci Cinsiyet
İkinci CinsiyetSimone de Beauvoir · Koç Üniversitesi Yayınları · 2019529 okunma
·
569 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.