Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım.
Her gönle nasip olmayan bir incelik ve hassasiyetle "Yağmur" adıyla taşıyor satırlara, Peygamberi; Yağmur'un ölü tabiatı yeniden dirilttiği gibi Muhammed'in (sav) de ölü kalpleri dirilteceği umudunu taşıyor dizelerinde...
Yağmur
Yağmur
'u yazmaya bir yolculuk sırasında başlıyordu
Nurullah Genç
Nurullah Genç
ve yıllar sonra şu sözlerle dile getiriyordu hâlini: Yolculuk dört beş saat sürdü. Bileti çıkardım arkasına;  ''Sensiz ufuklarıma, yalancı bir tan düştü Sensiz kıtalar boyu uzayan vatan düştü Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü.'' diye yazdım. Sonra dedim ki; Allah’ım ben herhalde bir şey yazmaya başladım… Bir halin içerisine girdim. Bu bir naat mı acaba diye. Onu böyle sıkıştırdım göğsüme. Otobüs hareket etti gidiyoruz. Ben unutmuyorum. Arada bir bakıyorum, okuyorum. "Oh ya Rabbim diyorum ben bir şey yazmaya başladım”. Çünkü mısralar zorluyor beni artık. Eve gittim kapıyı çaldım, eşim açtı kapıyı. İki çocuğum var. Eşime dedim ki, ''Ben bir şey yazmaya başladım ama ne olduğunu da tam bilmiyorum. Biraz sıkıntılı bir haldeyim, içim çok dolu. Bu süre içerisinde, bu bitene kadar bana tahammül eder misin?'' ''Tabi ki sen yaz yeter ki'' dedi. 40 metrekare bir evdeyiz, asistan lojmanı küçük, iki tane oda. Dedim ki, ''Şu odada ben bununla uğraşırken sen çocuklara bu odada sahip ol olur mu? Konsantrasyonumu bozarlar.” Allah razı olsun. 3 ay gerçekten o odadan çocukları sokmadı içeri. Ama günler bitmiyor. O da merakla bekliyor. Ben geliyorum, odaya kapanıyorum. Yemek yiyorum odaya kapanıyorum.  Duvarlakonuşuyorum. Bütün bir tarih. Hz. Adem'den bugüne kadar. Peygamberler tarihi, İslam tarihi, Batı tarihi, Bizans, Roma, Orta çağ… Bütün bir kainat, bütün dünya bir muhasebe içerisinde o duvarlarla konuştum ve benim ufkuma hücum ettiler. Sonra mısralar dökülmeye başladı. “Var edenin adıyla insanlığa nur” diye başladı ve devam etti şiir.. O üç ay içerisinde derslere gidiyorum. Arkadaşlarıma ‘merhaba’ diyorum, ‘Allaha ısmarladık’ deyip ayrılıyorum. Oysa benim sosyal hayatım çok zengindir. İnsanlarla bir araya gelirim. Fıkralar anlatırım, kurgular yaparım, şakalar yaparım. Azıcık yüzüm dökük olsa sorarlar zaten ''sana ne oldu?'' diye. Arkadaşlar demişler ki: "Bu hasta oldu, doktora götürmemiz lazım.” Bir doktor psikiyatrist arkadaşımız var Erzurumlu. Ona gitmişler o demiş ki: ''Mutlaka bir problem var. Böyle olmaz bir insan birdenbire. Depresyondadır alın getirin." Geliyorlar diyorlar ki: ''Ya hastaneye gidelim. Bir arkadaş var rahatsız, onu görelim.'' Beni mahsusen oraya götürmek için. “Sonra gideriz arkadaşlar selam söyleyin, Allaha ısmarladık” deyip ben çekip gidiyorum. Gitmiş anlatmışlar, “getiremiyoruz” demişler. Demiş ki: ''Tamam bu kesin rahatsız. Çünkü gelmek istemez zaten. Takip edin omuzlarının düştüğünü anladığınız an yakalayın getirin. Çünkü artık tedavi olması lazım'. Bunlar beni takip etmeye başladılar omuzlarım düşecek mi diye...  Üç ay bitti, şiir bitti.  Bugünkü haliyle, hiçbir şey değişmemiştir. Yani harf değişmemiştir. O odadan nasıl çıktıysa öyledir o şiir. Aldım gittim. Arkadaşları topladım dedim ki: "Arkadaşlar hakkınızı helal edin. Böyle bir hal oldu. Ben garip bir şekilde bir odaya kapandım ve bir şiir yazdım ‘Yağmur’ adında. Bir naat yazmak nasip oldu Efendimizi anlatan. Bir mutlu oldular. Sonra şiiri okudum. Gözleri doldu hepsinin. Sonra gittim Horasan'a. Peygamberimizin bir torunu, mübarek bir zat vardı Muhammed Zeki Bayram diye. Sahih bir peygamber torunu, zarif bir insan, mübarek bir insan. Hiç ona şiir okumamıştım. ''Size bir şiir okuyacağım'' dedim. ''Oku'' dedi. Şiiri baştan sona okudum. ''İşte şimdi adam olmuşsun'' dedi. Ben böyle duygulandım. Ağladım. Dedim ki "Amcamla konuştunuz mu?''. ''Hayır, neden'' dedi. ''Çünkü o böyle derdi'' dedim. ''Bilmem oğlum amcanın ne dediğini. Ama bu şiiri yazan adam olmuş demektir'' dedi. Bir garip duygular içerisinde Erzurum'a döndüm. ‘Yağmur’ böyle oldu işte. Böyle yazıldı. Ben şiir bittikten sonra ertesi gün gerçekten hastaneye gittim. Sebebi de şu… El parmağımın ucundan ayak parmağımın ucuna kadar bütün vücudum çıbanlarla doldu. Kıpkırmızı çıbanlar sardı vücudumu… Doktor muayene etti ve “çok büyük bir gerilim, büyük bir stres yaşamışsınız ve zona diye bir hastalığa yakalanmışsınız, bir deri hastalığı” dedi. Bir yıl kadar tedavi gördüm ve ondan sonra izi kalmayacak şekilde iyileştim. '' diyerek son veriyor sozlerine. İşte elimizdeki bu kitap bir sancı'nın en güzel neticesi ile karşılıyor sizi. Yağmur naatı ile. Böylesi bir sevginin, özlemin karşısında insanı mahcup ve aciz hissettiriyor her bir satır. . Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım... Kitap içeriğinde Genç'in birkaç şiiri ve Yağmur'un şerhi isimli bölümleri de barındırıyor olsa da siz Yağmur'da tutulup kalıyorsunuz. Okunası düşünülesi muhteşem eserdir. Keyifli okumalar dilerim. Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,380 okunma
··
470 görüntüleme
Had Ra okurunun profil resmi
Şiirin 37 bentten oluşması ve Kur'an'ı Kerim'de 37 ayetten oluşan tek sure olan Casiye'nin 5.ayetinde YAĞMUR'dan bahsedilmesi... Üstelik Casiye Suresi 25. cüzde bulunuyor. Yani Yağmur'un yazıldığı şehir olan Erzurum'un plaka kodu !
Bal Çiçeği okurunun profil resmi
Tek kelimeyle muhteşem, Rabbim nasiplenmeyi bizlere de nasip eylesin inşeAllah
Had Ra okurunun profil resmi
Ne hassas gönüller var dedirtti her satırda... Bakışımızı güzelleştirmemiz gerektiğini bir kez daha anladim. Güzel bakan güzel görüyor çünkü...
Bal Çiçeği okurunun profil resmi
Ne güzel, ve eser incelemesini de çok güzel yapmışsınız, Allah razı olsun. İnşeAllah tez zaman da okuruz bizler de.
Had Ra okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Hak razı ola....
Mོ okurunun profil resmi
Yaa gerçekten müthiş bir eser ve müthiş.bir inceleme.Bilmiyordum okuduktan sonra sizin incelemeniz sayesinde öğrenmiş oldum.Ağlattı beni. Yazılışı ayrı bir destan, bütün mânâları ayrı bir destan, okunuşu ayrı bir destan.. Allah razı olsun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.