Bazen öyle bir kitap okursunuz ki kapattıktan sonra ben ne okudum diye bi düşünürsünüz. Etkisinden çabuk çıkamazsınız. Körlük benim için öyle oldu.
Sürekli karşıma çıkan kitabı hep almayı ertelemiştim. Ama sonunda merakla, sabırla okudum. Bir film izler gibi okudum diyebilirim.
İtiraf etmeliyim ki en son kendimi gözüm kapalı evin içinde dolaşırken buldum. Konuyu uzun uzun anlatmak istemem ama hikaye o kadar çekti ki beni o durumu yaşıyor gibi hissettim.
Her yerde iyi insan, kötü insan olabiliyor. Her durumda güçlü güçsüzü kullanmaya kalkabiliyor. İnsan her durumda kendini düşünebiliyor. Her zaman insanda bir umut oluyor demek ki diye düşündürüyor. Bunların kör insanlar arasında geçen şeyler olduğunu okumak iki kere düşündürüyor insanı.
Ara ara uzatıldığını düşünsem de çok da sıkılmadan ne olacak diye merakla okudum. Olayın bi nedeni olmadan başlayıp nedensiz sona ermesi bi merak uyandırmadı değil.
Okuduğum sürece olaylara karşı kızgınlıkla da olsa stresle de olsa okumak beni yine de içine çekti.
Karşınıza çıkarsa almayı ertelemeyip okumanızı dilerim.