Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İskenderiyeli Hypatia
Tarihin en cesur kadın filozofu. Gökyüzüne, yıldızlara aşık kadın. Düşüncelerini ve doğrularını hayatı pahasına koruyan kadın. Ve onun kölesi olduğu için kendisini dünyanın en şanslı kölesi hisseden Köle Davus. Olaylar çıkılmaz hal aldığında sevdiği kadının tek kurtuluşunun onun elinden gelecek olan ölümde olması... Hypatia'ya olan aşkı zihnini ele geçirmiş gözü bir şey göremez olmuştu. Kolları arasındayken ağzını elleriyle kapatmış bedenine zorla sahip olmaya çalışırken onunla göz göze geldiğinde gözlerinin dehşete kapıldığını gördüğü an kendisinden utanmış ve ondan kendisini öldürmesini istemiş, efendisi ise onu azad etmişti. Yıllar sonra aynı sahne daha dehşet verici şekilde tekrar yaşandı. Sevdiği kadın çırılçıplak kollarının arasındaydı ve o yine ağzını elleri ile kapatmıştı. Ama bu defa onu öpmeye, ona sahip olmaya çalışmıyordu. Göz göze geldiklerinde daha öncesinde yaşanılandan farklı olarak bu defa onların kendisine teslim olduğunu ve kendisinden, yapması gereken neyse onun yapılmasını istemişlerdi. Sahne tamamen aynıdıydı ama bu defa aşk değil ölüm vardı. Elleri ile ağzını iyice sıktı ve biraz sonra cansız bedeni kollarının arasından kayıp yere düştü. Tarih acı, dehşet, haksızlıklar ile dolu. Ve haksızlığa uğramış bir hiç uğruna vahşice öldürülmüş bir kadın Haypatia. İçerlenecek olaylar dizisi öyle çok ki. Bağnaz insanların büyük İskenderiye Kütüphanesi'ni içindeki tüm değerli bilgiler ile yakıp yıkıp daha sonra burayı birer ahıra çevirmesi, en az Hypatia'nın ölümü kadar acı verici. Din olgusu kötüye kullanıldığında olguların en tehlikelisi haline gelir. İnsanları kandırmanın en kolay yoludur din. Bu olgu tarihte kötü niyet uğruna kullanıldığı gibi günümüzde de kullanılmakta. Çıkarları uğruna inanıyormuş gibi yapanlar, gerçekten inananların inançlarından faydalanarak onları bir maşa gibi kullandılar, kullanıyorlar. Sorgulamak yasak, Tanrı'yı ise cezalandırıcı varlık olarak tanıtılır daima. Cahil insanlar sorgulamadan itaat ettiler, korkudan itaat ettiler. Dinin bu yönünü gören bilim insanları, yazar ve filozofların çoğu dine inanmayı reddedip herhangi bir gruba mensup olmak yerine kendi doğru ve düşünceleri ile yaşamayı tercih ettiler. Tanrı'nın emirlerine uyduklarını söyleyen dindarlar insanlık adına ne kadar kötü fiil varsa gerçekleştirdi. Mantık ve insanlığa ters gelen bu durum düşünürleri Tanrı'dan uzaklaştırdı. Ve gelin görün ki Tanrı'ya inanmadıklarını söyleyen bu insanlar Tanrı'ya inananlardan daha çok uymuştur Tanrı'nın emirlerine. "Din sorgulamayı kabul etmez!" deyimi insanları doğrulardan uzaklaştırmak için söylenmiştir. Tarihte hep aynı olaylar yaşandı. Sadece olayları yaşayan kişiler, olayların yaşandığı yer ve zaman değişti. Aslında tarih tekerrür etmez insanlar tarihi tekerrür ettirir. Ve tarih asla haklının yanında olmayı kabul etmez. Haklı olanı karanlığına gömerek yaptıkları bir kenarda dursun, adının dahi bilinmesine izin vermez.
Agora
AgoraMarta Sofia · Kyrhos Yayınları · 201064 okunma
··
246 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.