Nisan Yağmurları yağdığında istiridye kapağını açar, nisan yağmurundan bir damlayı içine alır, orada bekletirmiş yıllarca. Sonunda eşsiz inci oluşurmuş o beklemenin mükafatı olarak. Aynı yağmura yılan da ağzını açar, yutarmış nisan yağmurunun damlalarını. Yılanın yuttukları zehir olurmuş. Biri mükemmel bir inci, diğeri zehir... Ne enteresan!