Bu kitabı neden bu kadar geç okuyabildim?” diye kendime kızdım. Geç karşılaştım ama bence çok doğru bir zamanda karşılaştım. Kitapta bir türlü diğer martılar gibi olamayan Jonathan Livingston anlatılıyor bize. Onu diğerlerinden farklı kılanın ne olduğu anlatılıyor daha doğrusu. “Sınırlar” evet farklı olmasına sebep olan şey bu. Martıların sadece yemek yemek için uçmasını anlamsız bulup uçuş sınırlarını zorluyor Jonathan. Aştığı her sınır ile aslında sınırların kafamızda çizdiğimiz hayali çizgiler olduğunu fark ediyor. Öğrenmenin, iyinin, mükemmelin sınırları yoktur çünkü. Varsa da eminim ki bunu biz koymuşuzdur. Sınırlarınızı zorlayın efenim. Kaldırın sınırları. İlla herkes gibi olmak zorunda mıyız? TABİİ Kİ HAYIR. O zaman kendiniz olun, sınırları, en üst sınırı siz belirleyin. Başaramamaktan mı korkuyorsunuz, korkmayın. Kitapta da dediği gibi “Eğer ne yaptığını biliyorsan her zaman başarırsın.” Ben bu kitabı çokça sevdim hatta öyle çok sevdim ki elime almamla bitmesi bir oldu.

Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,3bin okunma

·

1 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cosette Okuyor