Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

492 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ben Çok Tehlikeli Bir Devrimciyim
“Ben Bir Devrimciyim” temalarına göre dizilmiş ve kronolojik bir sıra takip etmeyen yazılardan oluşmuş bir derleme kitabı, üstelik yazarın son kitabı olması sebebiyle daha da bir önem kazanıyor ancak bu kitap maalesef akademik çevrelerde hak ettiği değere kavuşamamış, geçen sürede de fazlasıyla ihmal edilmiş. Bu kitapta karşımıza romancı kimliğinden ziyade gazeteci Steinbeck çıkıyor ve romancılığı kadar gazeteciliğinin de mükemmel olduğunu kaleme aldığı makalelere bakaraktan kolayca anlayabiliyoruz. Yani bu alanda bile aslında romancı kimliğinden hiçbir şey kaybetmiyor Kitabın orijinal adı “Amerika ve Amerikalılar” olarak geçse de bizdeki başlık olarak 1954’te kaleme aldığı “Ben Bir Devrimciyim” ismi tercih edilmiş. Steinbeck romanlarına az çok aşina olanlar sırf başlığa bakarak bu kitabı bir roman olarak zannedebilirler. “Gazap Üzümleri” olsun, “Bitmeyen Kavga” olsun, “Fareler ve İnsanlar” olsun bu kitaplarda yazarın köleliğe, kapitalist sisteme, emek hırsızlığına olan duruşu sanırım herkesçe malum. Kitaba ismini veren makale de bu kitapta en beğendiğim yazı oldu, ancak biraz daha uzun olsaymış daha iyi olacakmış. Bu yazısında yazar kendisini “ben çok tehlikeli bir devrimciyim” olarak nitelendiriyor, devrim sözcüğünden ne anlamamız gerektiğini açıklıyor ve yazısında her zaman bireyin arkasında olduğunu ısrarla vurguluyor. Orijinal baskında kitapta yüze yakın fotoğrafın olduğunu bir yerlerde okuduysam da bizdeki baskıda o fotoğraflara yer verilmemiş. Yazar burada kendisine hiç de yabancı olmayan bir konu etrafında yazılarını derlemiş. Yıllarca süren çalışmaların bir ürünü olarak çıkan bu kitaptaki yazıların ortak bir teması var: Amerika. Amerika’yı ve halkını, Amerika’nın geçmişinin ve geleceğini, Amerikan olmanın ne demek olduğunu bu yazılarda görmek mümkün. 1960’lı yıllarda önemli bir şahsiyet haline gelen yazar, sanırım kendini Amerikan halkına karşı borçlu ve sorumlu hissettiği için böyle bir çalışmaya kalkışmış olabilir. Zaten o yıllarda JFK ve LBJ gibi Amerikan başkanlarıyla tanışıklığı ve yakın arkadaşlığı sayesinde Amerika’daki sorunlara daha yakından bakma imkânına sahiptir. 1960’lı yıllar Amerikan tarihinde en çalkantılı geçen yıllar olmuştur. Küba Krizinin patlak vermesi, Kennedy suikastı, Amerika’nın Vietnam Savaşına dâhil olması, ülke çapındaki insan hakları hareketleri, ciddi ırk ayrımı isyanları gibi daha pek çok toplumsal olaylara yazar kayıtsız kalmaz. Zaten bu konularla ilgili de kitapta çeşitli makaleleri görebiliyoruz. Benim dikkatimi çeken çok ilginç bir nokta da yazar tüm bu yazılarını gerçekten çok iyimser bir bakış açısıyla yazıyor. Yazar Amerikan düşünce ve davranış tarzındaki çelişkilerden de sık sık bahsediyor. Övdüğü kadar yermesini de biliyor. Çevreyi tahrip etmelerinden, nasıl bir tüketim toplumu haline geldiklerine kadar, sınıf ve ırk ayrımları, kölelik, ahlak yozlaşması gibi pek çok konuda Amerikan toplumunu eleştiriyor ve onlara uyarılarda bulunuyor. Bunların yanında siyaset, spor, felsefe, tarihten de bahsediyor, içinde Nobel konuşması ve çeşitli mektupları da var. Tarihi, insanları, toplulukları, bireyi, ailesini, meslektaşlarını, siyasetçileri, arkadaşlarını (özellikle ömürlük ve en sevdiği, örnek aldığı dostu Ed Ricketts hakkında yazdığı yazı bir roman olacak kadar güzel, zaten kitabın en uzun yazısı) seyahatlerini, gittiği yerleri ve romanlarında ima ettiği pek çok konuyu kendince anlatıyor. Genel olarak dopdolu bir kitap olmuş. Her ne kadar bir roman olmasa da bu haliyle bile yazarın edebi kariyerini her yazısında fazlasıyla hissedebiliyorsunuz.
Ben Bir Devrimciyim
Ben Bir DevrimciyimJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2017216 okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.