Bu parça Tevfik Fikret’i kızdırdı, O :
Ben ki birkaç pulu tercihinden
Protestanlara zangoçluk eden
Şairim...
diye başlayan ve :
Sen ne dersin buna ey molla sırat?
ile biten bir şiiri ile Akif’e cevap verdi. Akif durur mu ya? Ah, keşke
dursaydı, keşke söylemeseydi! O, Berlin Hatıralarında şöyle dedi:
Muhitin üstüne meyhaneler kusan bu gedik.
Kapanmak üzere iken başka rahneler çıktı.
Ayakta kalması lazım ne varsa hep yıktı.
≪Değil mi bir tükürük aşina çarpacak te’dib.
Ne hükmü var≫ diye üç beş haya züğürdü edip,
Çıkardı ortaya, gezdirdi, saksılar dolusu,
Hevay-i fuhşu kudurtan zehirli zambaklar.