Gönderi

Kadınların Sünnet Edilmesi
Din ve evlilik kadının gücünü yok etmek için birleşmişlerdir. Pek çok ülkede bir kadının evlilik öncesinde bakire olması ve evlendikten sonra da yalnızca kocasıyla cinsel ilişkide bulunması beklenir. Ancak bu şekilde bir erkek karısının doğurduğu çocukların kendisinden olduğuna emin olabilir. Klitorisin kesilmesi anlamına gelen kadının sünnet edilmesi olayı bekareti ve sadakati garantiye almanın en dehşet verici biçimidir. Ama daha pek çok yöntem -suç, onur, utanç gibi- kadının evlilik akdine sıkı sıkıya yapışması için erkek kontrolündeki din unsurunu besler. Kadının sünnet edilmesinde başlıca iki yöntem kullanılır. Birincisi, klitorisin tümünün ya da bir kısmının ve hatta vajinal iç dudakların alınması. İkincisi, daha köktenci olanı, tüm dış genital organların temizlenip vajinal dış dudakların dikilerek kapatılmasıyla yalnızca idrarın ve adet kanamasının geçebileceği incecik bir açıklık bırakılması. Mali'de, Sudan'da ve Somali'de kadınların büyük bölümü bu operasyondan geçer. Aslında yalnızca Afrika'da en azından 74 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet edilmiştir. Bu işlemin İslam diniyle yakın ilişkisi olmasına karşın, kadının sünnet edilmesi, İslam'ın doğuşundan önceye, 2000 yıl gerilere dayanır. Ve pek çok İslam ülkesinde (örneğin Pakistan, İran, Suudi Arabistan) bu uygulama hemen hemen bilinmektedir. Aslında kadının sünneti dünyanın her bölümünde zaman zaman uygulanmış, bazen de tamamen dinsel bir kural olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.