2. Dünya Savaşı yılları ilk gençliğine rast gelen akademisyen bir kadının, artık ölmeye karar verdiğinde beliren hayatını, tercihlerini sorgulama sürecini okuyoruz kabaca. Bu sorgulamalar yakın geçmişle birlikte uzak geçmişe (çocukluk, ilk gençlik) de uzanıyor.
Yaşananlar hem akademisyen kadının (Aysel) ağzından hem de onun hayatında önemli izler bırakmış kişilerin ağzından, kendi tanıklıklarıyla veriliyor. Tabi 2. Dünya Savaşı gibi dünyayı derinden etkilemiş bir vakanın ülkemizdeki etkilerine de tanıklık etmiş oluyoruz böylece.
Adalet Ağaoğlu'nun okuduğum ilk kitabı olması sebebiyle bende yeri ayrı olacak. Serinin diğer iki kitabını da okumak için sabırsızlandığımı söyleyebilirim. Ayrıca yazarın üslubu akıcı fakat ben yakın tarihimize dair anlatımları ilgiyle okuduğum için hemen bitmesin istedim. Keyifle okudum, elbette ki tavsiye ediyorum.