Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Alaaddin'in sevgilim olup olmadığını sordu. Değil, dedim. Hani, dedi; mektupla, telefonla, bilgisayarla aşk falan? Hayır, dedim. İnanmamıştı. Peki, dedi gene de, alt dudağını dişleyip sustu, berbat bir şey yemişçesine yutkundu ve yeniden sordu; sevgilin değil yani? Değil, dedim. Niye arıyorsun o halde böyle fellik fellik, alacak verecek davası mı? Yok. Kan? Hayır. Hımmmm.... Evet. Peki niye arıyorsun o halde? Hiç... Öylesine mi? Evet, öylesine... Anladım, dedi. Doğrusu ne anladığını merak ediyordum ama, sormadım. Belki de onu aramaya başladığın için arıyorsundur artık, dedi. Bilmiyorum, dedim. Ya da, onu senden başka kimsenin düşünmediğini düşündüğün için? Bilmiyorum, dedim. Sen de bi bok bilmiyorsun, dedi. Evet, dedim. Büyük, ama çok büyük bir felaketin eşiğindeymişim gibi, gözlerime acı acı baktı; peki nasıl bulacaksın onu? Arada bir sesini işitiyorum, dedim. Bakışları bulutlandı birden; sesini işitiyorum da ne demek oluyor şimdi, hani yüzünü hiç görmemiştin? Görmedim, dedim, yalnızca zaman zaman sesini işitiyorum. Düş gibi mi, dedi. Hayır, dedim, basbayağı gerçek gibi. Aynı şey işte, diye homurdandı.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.