15. Louis devrinde, Paris’te çocuklar ortadan kayboluyorlardı; polis onları -kim bilir hangi esrarengiz İşte kullanılmak üzere- alıp götürüyordu. Kralın kan banyoları hakkında dehşetengiz söylentiler fısıldanıyordu kulaktan kulağa korkuyla. Barbier bunları safiyetle anlatır. Bazen kimsesiz çocuk kıtlığı çeken zaptiyeler, babası olan çocukları da yakalayıp götürüyorlardı. Umutsuzluktan gözü dönen babalar zaptiyelerin üzerine yürüyorlardı. Bu durumda feodal mahkeme işe el koyuyor ve ipe çektiriyordu. Kimi? Zaptiyeleri mi? Ne münasebet, babaları.