bir gençlik düşüydüm ben
zarlarım gelmemeye atılı
arkamdan yapılan sağlamaların
birbirini tutmayan sonuçları
derin bir hayal kırıklığı ruhum
bedenim aksak
tenim kül rengi
ben heves edilen her şeyin
uğurlandığı sonsuz durak
ben son müşterisi dün ölmüş
bir mezra kıraathanesi
ben “olmamış kahraman emeklisi”
akşamları bütün güneşler benim odamda batar
kitaplarımın arasında geride kalanları sokuştururum
bütün intihar teşebbüsleri yattığım yerde sonlanır
içimde artık sorulacak soru kalmayışının hüznü
ben oturduğu yerde gelmeyecek vahiyler bekleyen
ben herkesin eyvallah dediği gün doğumunu reddeden
ben bir ıskalanış
ben boşa geçmiş bir ömür
ben kimseden bir şey ummadan
kâbus kovalayan
ben bütün yanılgıların taksim edildiği maksem
ben duruş ve hiç değiştirmeden o duruşu
bekleyen
bir oda sfenksi
atılamayan çığlık
ev fazlası
park artığı
bir laf
uzayıp giden
bir yaşlılık hayaliydim ben
gelmeyen