Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Evlilik iki taraftan ancak birini bağlayan bir sözleşmedir. Koca, tanıklar önünde bir açıklamadan başka formalite olmaksızın, çeyizi geri verme ya da onun faizlerini ödeme koşuluyla karısını boşayabilir ve çocukları kendi yanında tutabilir. Buna karşılık, kadının istediği boşanma çok nadir olarak ve yalnız ağır kötü muamele ya da konu edilebilecek bir aldatma ile gerekçelendirilmiş bir yargıç kararı gereğince sonuçlanır. Ama bu aldatma töredendir. Koca kendini, ne nikâhsız karılardan, ne de fahişelerden yoksun bırakır. Demosthenes’e mal edilen bir söylev şunu belirtir: “Zevk için fahişelerimiz, iyi bakılmamız için nikâhsız karılarımız, bize meşru çocuklar vermeleri için de eşlerimiz vardır.
·
2 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
Bununla birlikte şunu eklemek gerekiyor: "Durum her zaman böyle olmamıştı. İlkel Yunan toplumunda kadına büyük saygı gösteriliyordu. Erkek kendini avcılığa verirken kadın yalnız çocukları, büyümesi en yavaş bu “yavruları”nı yetiştirmekle kalmıyor, yabanıl hayvanları insana alıştırıyor, şifalı otları topluyor, ailenin değerli yedekliklerine göz kulak oluyordu. Doğal yaşamla sıkı ilişki halinde olduğundan, ordan koparılan ilk sırları elinde tutan kadındı; yaşamak için oymağın saygı göstermek zorunda olduğu tabuları da o saptıyordu. Bütün bunlar, Yunan halkının kendi adını verdiği ülkeye yerleşmesinden önce bile böyleydi. Kadın, çiftler arası eşitliğe ve hatta üstünlüğe sahipti. Aslında çiftten bile söz etmek gerekmez: O zaman tek eşli evlilik değil, sürekli ve geçici birliktelik vardı: Bu birlikteliklerde kendisine bir çocuk verecek erkeği seçen kadındı."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.