Drina'dan küçük yaşta devşirme olarak alınan ve İstanbul'a getirilen Sokullu Mehmet Paşa'nın veziriazam olmasıyla doğduğu kasabadaki Drina nehrine yaptırdığı köprüyle başlayan hikaye tam 400 yıl sonra son buluyor. Zaman su misali akıp gidiyor ve Drina farklı dinlere ait nice insanın aşklarına, ölümlerine, acılarına, işkencelerine, hayallerine, umutlarına, intiharlarına, kahkahalarına tanıklık ediyor. Felaketler, savaşlar köprünün üzerinde sürüp giderken o kutsal bir emanet gibi tüm ihtişamıyla göğüs geriyor tüm olumsuzluklara.