Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

2019'un Son Buluşmasında Hakkari'ye uzanmıştık
Herkese merhabalar, Bir takım yoğunluk ve aksaklıklar sebebiyle
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir Mevsim
buluşmasının haberini girememiştik. Geç olsun güç olmasın. Aralık buluşması için, bir önceki buluşmamızda(#55795858) okuduğumuz fars edebiyatı kitabına(
Beyel'in Yas Tutanları
Beyel'in Yas Tutanları
) hem coğrafi konum olarak hem de içerik olarak çok da uzak olmayan bir kitap olan “
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir Mevsim
” kitabını inceledik. Bir dönem sansüre uğramış olsa da şuanda Milli Eğitimin en iyi 100 eser arasında gösterdiği kitap, hayatının erken dönemlerinden birinde askerlik görevi yerine tutulacak bir öğretmenlik görevi için Hakkâri’ye gönderilmiş olan Ferit Edgü’ nün yaşadıklarını, yabancılaşmayı ve Hakkâri sevgisini anlatan tam bir başyapıt. Tabi gerçek ve kurgu arasındaki bir belirip bir kaybolan ince çizgiden bahsetmek de gerek burada. Çaresiz bir coğrafyada, çaresizliği, yokluğu gördükçe dışının etkisiyle dönüp kendi içini seyre dalan bir adamın hikâyesini anlatan öykü hiçbir yere bağlanmıyor. Kitap sizi içine çekiyor, okudukça içinde hissediyorsunuz kendinizi. Ferit Edgü' nün güçlü ve etkileyici diliyle yokluğu, sümbül dağının eteklerine serilmiş kenti ve içindeki yaşamı sanki biz yaşıyormuşçasına iştahla, şiir okur gibi hissederek okuyoruz. Okuma grubunun hem fikir olduğu konular; yaşanan diyalogların çok gerçekçi ve içe işleyici olduğu yönünde olsa da zaman zaman görüş ayrılıkları da yaşandı. Yazarın etkileyici dilini kullanırken cinsellik anlatımını pedofili olarak yorumlayanlar oldu. Bunun pedofili değil yazdığı coğrafyada normal görülen bir şey olduğu için yokmuş gibi davranmak yerine bunun rahatsız ediciliğini vurgulamak istediğini söyleyenler de oldu. İçerik grupta ciddi bir tartışma yaratsa da gerçekler her daim rahatsız edici üzerinde hem fikir olduk. 1000K bursa grubu olarak kitabın etkileyici bölümlerini bu kış gününde okumaları için alıntılar yaparak diğer okuyuculara yol gösterelim… “- biz çıldırırsak buradakiler ne yapsın? - biz dediğin kim? burada yalnızsın.” “hadi çocuklar, dersimiz oyun. Dışarı çıkalım. Hep birlikte bir kardan adam yapalım. Burnuna koyacağımız havuç yok, ama bir tezek parçası koyarız. Göz olarak koyacağımız kara zeytinlerimiz yok, ne yapalım biz de gözlerini oyarız. Eline vereceğimiz süpürge yok, ama bir çifte veririz. Dergilerdeki kardan adamlara benzemeyecek ama aldırmayın, bizim kardan adamımız da böyle olur, deriz soranlara. Soran olursa.'' "yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine." “Çünkü anlamak bir ortak dil gerektirir. Ortak dil ise. Ortak yaşam / ortak bilgi/ ortak birikim/ortak düş kimi yerde ortak düşüş demektir. Ortak değilse bile yakın / benzer/ gibi. “ “Çaresizliğimi duyuyor, çaresizliği yenmek istiyordum. Dalgalarla boğuşulur. Limanlar özlenir. Bir kuytu limanda demir atılır. Fırtınanın dinmesi beklenir. Sonra yeniden demir alınır. Yola koyulunur. Burada: hangi çare? Hangi yol?” “Bir tek şey istiyorum, çaresizliği yenmek.” Buluşma yazısını hazırlayan
Gökhan
Gökhan
arkadaşımıza teşekkür ediyoruz. Toplu foroğraf : i.hizliresim.com/GZd23V.jpg Katılımcılar
ilkka
ilkka
Gökhan
Gökhan
@ahoxx
Fatih Yıldırım
Fatih Yıldırım
Gülfe
Gülfe
Kitaplara tutkun muallime
Kitaplara tutkun muallime
Şeyda
Şeyda
mutadismutandis
mutadismutandis
Fatih durmuş
Fatih durmuş
Hauhet Ankh
Hauhet Ankh
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.