Candide, isimsiz bir anlatıcı tarafından, üçüncü tekil kişiyle anlatılmış bir öyküdür. Bu
eserde, Voltaire, alaycı nedensellik ilişkilerini kurmak için, dil yetisinin tüm kaynaklarından
yararlanır. Olguların iç mantığını, alaycı gerçeklikle birleştirir. Olaylar arasında özel bağlar
kurarak, Voltaire, sebepleri ve sonuçları tersine çevirir. İyimserlik, karamsarlık ve toplumsal
tabakalar arasındaki tutarsızlığı, gözde silahı alay yoluyla gösterir.
Voltaire, bu zalim ve saçma dünyada, cennetin var olmadığım gözler önüne serer.
Düşündüğünü tersine bir anlatımla söyleme ve yergiden oluşan ustaca karışım, Voltaire'in
Candide eserinin çekiciliğini oluşturur. Yazara göre, her şeyin iyi olduğunu söylemek
saçmalıktır. Voltaire, alman filozofu Leibniz'in iyimserlik felsefesine karşı alaycı bir tepki
gösterir. Kötülüğün her yerde bulunduğunu, savaş, kölelik, kendini beğenmişlik ve
hoşgörüsüzlüğün kötülüğün belirtisi olduğunu gösterir. Voltaire, Candide eserinin sonunda,
mutluluğa ulaşmak için, bahçemizi yetiştirmemiz gerektiğini söyleyerek bize bir umut iletisi
verir.
"Eğer olası dünyaların en iyisi burası ise, acaba ötekiler nasıldır"