Tolstoy der ki "Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." Bu muhteşem hikayede de şehre bir yabancı geliyor ve gönlümüzü çelip gidiyor. Çoğu okur gibi mutlu sonla biten kitapları sevsem de, "tarafların mutluluğu neye göre hak ettiği" ve "seçimlerimizin sonuçlarıyla yetinmenin de kendince bir huzurunun olması" üzerine düşündürdüğü için kitabın sonunu ayrıca sevdim. Aslında romantizmle pek aram yok ama vücudu doyururken ruhu aç bırakmanın da bir anlamı yok. Ara sıra biraz romantizmin zararı olmaz, azı karar sonuçta.. Tavsiyemdir. =)