Böyle bir kitabı okumanız ve birşeyler anlamanız için en az 30 yaşında olmalısınız. Bunu söylerken; ağır bir dille yazılmış falan diye değil de, kitaptaki baş karakterin neye benzediğini biraz hayal edebilmeniz için 90 ları en azından ucundan yakalamanız gerektiğini düşünerek söylüyorum. Olay 90 larda falan da geçmiyor. Sadece biz o zamanlar 70 lerde çekilen filmleri tv 'de yeni izliyorduk. Birkaç tane sadri alışık filmi izlerseniz ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir. Kitabın baş karakteri tam da bu zamanlardan kalma bir "bitirim". Bu ağızla konuştuğu için bu günün bakışıyla yakalanamaz ve anlaşılamaz.
Kitabı severek okudum. Aşk acısı çekmek, sanrılar görüp kendinle konuşmak için şövalye olmaya gerek olmadığını, herhangi bir adamın, hatta bir bitirimin de böyle güçlü hislere sahip olabileceğini gösteren güzel bir kitap...