1984.. Daha okumaya başlamamışken o kadar büyük umutlarım vardı ki. Başladıktan sonra büyük şeyler bekledim, fakat istediğim gibi olmadı. Ters köşe yaptı yazar, beklediğim son değildi tabii. Bu kitaba başarısız denemez ama kesinlikle sıkıcıydı. Yazdığı yılları göz önünde bulundurursak büyük başarı. Tek eksi noktası sıkıcılığı. Ki bu da bence çok önemli. Okumaya başladıktan sonra bir ara verdim kitaba, uzun bir ara. Daha sonra baştan başladım ve zar zor bitirdim. Çok zorladım kendimi. Bitirip bir an önce bu yükten kurtulmak istedim.
Büyük Birader'in gözü üzerimizde. Tele-ekranlar sayesinde bizi hem görüyorlar, hem duyuyorlar. Düşünmemin bile yasak olduğu bu Okyanusya ülkesinde, Winston isimli karakter aracılığıyla olaylar anlatılıyor.
Çok önce yazılmasına karşın bu roman, günümüz Dünya'sından da kesitler sunuyor bence. Çok profesyonelce hazırlanmış kurgu, anlatımın uzun ve sıkıcı olması sebebiyle sekteye uğramış sanki. Hatta yazar yeni bir dil bile oluşturmuş denebilir. Bu büyük bir hazırlık ve çalışma olduğu belli.
Çok övülen kitapta ben de başlamadan önce beğeneceğim kanısına varmıştım. Ne yazık ki öyle olmadı. Hayvan Çiftliği'ni de merak ediyorum. Böyle olmamasını temenni ediyorum.