Kitap Amin Maalouf'un kendi hayatı ile birlikte son yüzyılda dünyanın dönüşümüne dair incelemelerinden oluşuyor. Bu açıdan yazarın ölümcül kimlikler ve doğudan uzakta kitaplarının devamı olarak okunabilir.
Kitabın odağında yazarın "anne ve babasının cennetleri" olarak Doğu Akdeniz medeniyetinin özellikle İsraile karşı 1967 yenilgisi sonrası doğan "Arap umutsuzluğu" ile çöküşü ve 1979 yılında meydana gelen çeşitli muhafazakar devrimlerle dünya medeniyetlerinin çöküşü var. Bu gelişmeler, her şeyden önce çoğulculuğun, farklı ve birlikte yaşamın ve evrensel değerlerin ortadan kalkışına işaret ettiği için yazar böylesi bir çöküş tespitinde bulunuyor. Bu çöküşten nasıl çıkılır sorusuna yeterli öneriler getirmemekle birlikte bu noktaya nasıl geldik ve önümüzdeki olası tehlikeler neler soruları üzerine sıkı bir düşünce egzersizi.