Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mağaranın karanlığından çıkan yol-mağara benzetmesi
Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük elleri ve ayaklarından bağlamışlar onun için mağara duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş yandığında titrek gölgeleri düşüyor mağara duvarlarına. Mağarada yaşayan insanların görebildiği tek şey de bu "gölge oyunu". Doğduklarından beri öylece oturuyorlar ve dolayısıyla sadece bu gölgelerin var olduğunu sanıyorlar. Şimdi de mağaradakilerden birinin bağlarından kurtulduğunu düşün. Önce mağara duvarındaki gölgelerin nereden geldiğini sorar bu kişi kendine. Sonunda kurtarır kendini. Duvarın üstünde tutulan o şekilde de dönüp baktığında ne olur dersin? Tabii önce keskin ışık yüzünden gözleri kamaşır. Şekillerin keskin hatlarına bakmak da kamaştırır gözlerini. Ne de olsa şimdiye kadar hep gölgeler görmüştür. Eğer duvara tırmanıp ateşin yanından geçerek mağaradan çıkmayı başarırsa gözleri iyice kamaşacaktır ama sonra gözlerini yeterince ovuşturunca her şeyim ne kadar güzel olduğunu görecektir. ilk kez renkleri ve keskin hatları algılayacaktır. Mağaradaki şekillerin kötü birer kopyası olduğu gerçek hayvanlarla ve çiçeklerle karşılaşacaktır ama bu kez de kendine bu hayvanlarla çiçeklerin nereden geldiğini sorar. Gökteki güneşi farkedip nasıl mağaradaki ateş gölgeleri görünmesini sağlamışsa güneşin de doğadaki çiçeklere ve hayvanlara yaşam verdiğini anlar. Mağaranın bu şanslı insanı şimdi artık isterse doğanın içine dalarak yeni kazandığı özgürlüğün tadını çıkarabilir ama hala aşağıda mağaranın ortasında kalanları hatırlar ve geri döner. Aşağıya varır varmaz mağaradakilere duvarlarda gördükleri gölgelerin aslında gerçek şeylerin titrek kopyaları olduğunu anlatmaya koyulur ama kimse inanmaz ona. Duvarları gösterip orada gördüklerinden başka hiçbir şeyin olmadığını söylerler ve sonunda öldürürler onu.
Sayfa 104 - PanKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.