-Sürekli "alafranga"lığa dem vuruyor. Tabi bu alafranga aslında batıya özentilik oluyor.
-Kitap, Felâtun Bey'i anlatarak başlasa da Râkım Efendi kitabın ana karakteri oluyor. Çünkü kitabın %60'ı Râkım ile ilgili. Felâtun ile ilgili sadece belli detaylar var. Halbuki Canan karakteri ana karakter olmamasına rağmen Felâtun'a göre daha fazla detay görüyoruz.
-Bu iki karakter ile Türk toplumunun(özellikle İstanbul halkının) batıya özenmesiyle ahlaki değerlerin nasıl zedelendiğini gösteriyor.
-İki karakter ne kadar birbirine zıt olsalar da kitabın sonunda kendi karakter özelliklerinin zıttına dönüş yapıyorlar.
-Fazlasıyla mübağala sanatı var.
-Kitap ilk roman örneklerinden birisi olmasına rağmen gayet sürekliyici.
-Fakat tiyatroda esintileri de yok değil. Konuşmalarda detaylar parantez içinde veriliyor aynı tiyatrodaki gibi. Şunu da göz önünde bulundurmak lazım; kitap 1875'te yazılmış.
-Üslubu, okuyucu ile sohbet havasındadır.
Son olarak, kitabın sonuç kısmına gelince bayağılaşıyor. Ve Felâtun karakterine çok az yer verilmesinden dolayı 7 puan verdim.