Paulo Coelho, dilindeki sadelikli mükemmellik, kurgusundaki olağanüstülük ve hayata bakış açımıza sunduğu farklı pencerelerle her kitabında beni şaşırtan, etkileyen, tamamlayan yazarlardan biri. Intihar fikri, hayatın anlamsızlığı ile ilgili düşünce zaman zaman her dimağı sarar. birçok hayat intiharla son bulurken Veronikanın hayatı intiharla başlıyor. Hayattayken ve sağlıklıyken cazip gelen ölüm, ölümün pençesindeyken yaşama isteğine dönüşüyor. Boğularak intihar etmek isteyen bir insanın suya atladığında çırpınmaya başlaması gibi.. Dr. Igor'un buluşu olan "acılaşmak" kitapta en sevdiğim terim. Herkesleşmek, toplum onayına muhtaç yaşamak gibi bir şey ve ne yazıkki her geçen gün kölesi olduğumuz bu Kapitalist dünyanın da en büyük sorunu, cehaleti tırmandıran yegane unsur, insanı metalaştıran, duygu yoksunu yapan sistem.. kitabın sonunu daha önce Coelho okuyan biri tahmin eder çünkü -yazarın En sevdiğim yönüdür bu aynı zamanda- Coelho kitapları asla mutsuz sonla bitmez. Sorgulamadan yaşamaktan mutluysanız uzak durun ama acılaşmak istemiyorsanız mutlaka okuyun. Sevgiler :-)